Açılış konuşmasını Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci’nin gerçekleştirdiği panelin moderatörlüğünü, Türkiye Cumhuriyeti eski Millî Savunma Bakanı ve hâlen Türkiye Büyük Millet Meclisi Millî Savunma Komisyonu Başkanı olan Dr. Hulusi Akar üstlenirken; Yunanistan’ın eski Savunma Bakanı Evangelos Apostolakis, Malta’nın eski Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo ve Türkiye Cumhuriyeti’nin emekli büyükelçilerinden Mithat Rende konuşmacı olarak yer aldı.
Prof. Dr. Naci İnci, Doğu Akdeniz gibi stratejik ve çok katmanlı bir konunun üniversiteler bünyesinde ele alınmasının akademik sorumluluğun doğal bir parçası olduğunu vurguladı. Boğaziçi Üniversitesi’nin köklü tarihi ve evrensel akademik misyonuna dikkat çeken İnci, Doğu Akdeniz meselesinin yalnızca güvenlik ya da hukuk başlıklarıyla sınırlı olmadığı, bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği vurgularken küresel ve bölgesel krizler ortamında Akdeniz’in artan stratejik önemine dikkat çekerek iş birliği, sürdürülebilir diplomatik diyalog ve akademik etkileşimin gerekliliğini vurguladı.
Panelin moderatörlüğünü üstlenen Dr. Hulusi Akar, üniversitelerin yalnızca eğitim kurumları değil, aynı zamanda stratejik düşüncenin üretildiği merkezler olduğunu belirterek, ulusal ve bölgesel güvenlik meselelerinin farklı perspektiflerden ele alınmasının önemine dikkat çekti.
Gazze’den Ukrayna’ya, teknolojik dönüşümlerden küresel belirsizliklere uzanan dalgalı bir küresel bağlamda değerlendirmelerde bulunan Akar, amaçlarının her krizi çözmek olmadığını; “ortak bir anlayışa ulaşmak ve durumsal farkındalığı artırmak” olduğunu, bunu yaparken de diyalog kanallarını açık tutmanın önemine işaret etti.
Bölgesel meseleler bağlamında Doğu Akdeniz’i; enerji güvenliği, diplomasi ve istikrarın kesiştiği stratejik bir kavşak olarak tanımlayan Akar, Türkiye’nin hem meşru deniz yetki alanı haklarını korumayı hem de diyalog yoluyla barışı teşvik etmeyi hedeflediğini belirterek “Türkiye bir tehdit değildir. Türkiye bir müttefiktir” dedi.
“DOĞU AKDENİZ MESELELERİNDE ORTAK PUSULAMIZ ULUSLARARASI HUKUK OLMALI!”
Panelin katılımcılarından Yunanistan’ın eski Savunma Bakanı Evangelos Apostolakis, Doğu Akdeniz’i “ortak mahallemiz” şeklinde tanımlarken, bölgede barış ve istikrarın ancak diyalog ve iş birliğiyle sağlanabileceğini ifade etti. Apostolakis, deniz hukuku ile insani hukukun birlikte ele alınmasının önemine vurgu yaparak, Doğu Akdeniz’in güvenli bir enerji koridoru olma potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
İleriye dönük atılacak her adımın mutlaka uluslararası hukuka dayanması gerektiğini belirten Apostolakis, hukuki statükoları değiştirmeye yönelik girişimlere dikkat çekerek bu tür adımların daha geniş çaplı bir istikrarsızlaşma riskini beraberinde getirdiğini ifade etti.
Apostolakis, bölgedeki tüm gerilimlere rağmen Yunanistan ve Türkiye’yi daha geniş bölge içinde görece istikrarlı aktörler arasında göstererek, bölgesel güvenlik boşluklarının doldurulmasına ve barışın desteklenmesine katkı sağlayabilecek yapıcı politikalar çağrısında bulundu.
“AB’NİN AFRİKA’YI İHMAL ETMESİ STRATEJİK BİR HATADIR!”
Panelin diğer bir katılımcısı olan Malta eski Dışişleri Bakanı Evarist Bartolo, tarihsel ve demografik perspektiften değerlendirmelerde bulunarak, katılımcıları dar ulusal çıkarlar yerine insanlığın ortak geleceği üzerine düşünmeye davet etti.
Bartolo, güç dengesizliklerinin uluslararası siyasetin belirleyici unsurlarından biri olmaya devam ettiğini vurgularken; özellikle Afrika’da hızlı nüfus artışı ve Avrupa’da nüfusun azalması gibi demografik değişimlerin, önümüzdeki on yıllarda Akdeniz’i köklü biçimde dönüştüreceğini ifade etti.
Avrupa Birliği’nin Afrika’yı ihmal etmeyi sürdürmesi hâlinde stratejik açıdan etkisizleşme riskiyle karşı karşıya kalacağını belirten Bartolo, bunu bugün Avrupa’nın önündeki “en büyük stratejik hatalardan biri” olarak nitelendirdi.
Bartolo ayrıca teknoloji ve ekonomik büyümede Asya’ya doğru yaşanan küresel kaymaya dikkat çekerek, BRICS ekonomilerinin yükselen etkisini ve Çin’in kritik teknolojilerdeki liderliğini örnek gösterdi. “İş birliğine dayalı güvenlik” çağrısında bulunan Bartolo, güvenliğin yalnızca askerî güçle sınırlı olmadığını; kalkınma, istihdam, eğitim ve sosyal refahı da kapsaması gerektiğini savundu.
“DOĞU AKDENİZ’DEKİ ANLAŞMAZLIKLAR SABIR VE MÜZAKERE GEREKTİRİYOR”
Panelde konuşan Türkiye’nin Katar nezdindeki emekli Büyükelçisi Mithat Rende Doğu Akdeniz’in enerji potansiyeline ve uzun süredir devam eden deniz yetki alanı anlaşmazlıklarına odaklanarak, bölgeyi hem fırsatlar barındıran bir alan hem de küresel güçlerin dâhil olmasıyla risklerin arttığı bir bölge olarak tanımladı.
Rende; Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs, Mısır, İsrail ve Libya’yı kapsayan örtüşen deniz yetki alanı iddialarına dikkat çekerek, tek taraflı adımların gerilimi derinleştirdiğini ve enerji projelerini daha karmaşık hâle getirdiğini savundu.
Rende ayrıca, Türkiye’nin bölgesel enerji mekanizmalarının dışında bırakılmasını eleştirerek, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon zenginliğinin çatışma değil iş birliği kaynağına dönüşebilmesi için kapsayıcı yapılara ihtiyaç olduğunu belirtti.
Panelde ayrıca iklim krizi, göç, su kıtlığı ve bölgesel siyasi istikrarsızlık gibi konuların Doğu Akdeniz açısından önemli stratejik başlıklar olduğu vurgulandı. Program, Doğu Akdeniz’in uluslararası politikada ikincil bir alan olarak değerlendirilemeyeceği ve barışın tüm bölge için hayati öneme sahip olduğu mesajıyla sona erdi.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews