AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Koç, Türk Reasürans olarak, DASK'ın teknik işleticiliğini üstlendikleri 8 Ağustos 2020'den bu yana yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Koç, 2022'de DASK Ana Veri Merkezi'ni, yedeği İstanbul'da kalmak üzere deprem riskinin daha az olduğu Ankara'ya taşıdıklarını, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin birkaç ay öncesinde DASK Olağanüstü Yönetim Merkezi'ni de Ankara'da devreye aldıklarını belirtti.
Afet alanlarında bölgesel müdahale kapasitelerini artırmak amacıyla DASK Bölge İrtibat Ofisleri projesini başlattıklarını kaydeden Koç, bu kapsamda Gaziantep ve Bursa'ya ofis açtıklarını, bunları 9 ayrı yerde de hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi.
Koç, DASK'ın deprem rezervlerinin 15 milyar lira civarında olduğunu, toplam hasar ödeme gücünün de 355 milyar liraya ulaştığını belirterek, "Kurumumuz aynı yıl içinde meydana gelebilecek iki ayrı depremin her biri için 355 milyar liralık ödeme yapabilecek güçtedir. Söz konusu ödemeleri Katastrofik Modelleme Platformu (CATMOD) ile çalışıyor ve en yüksek hasar miktarını daha iyi bir şekilde belirleyebiliyoruz." diye konuştu.
"KATASTROFİK MODELLEME ÜRÜNÜMÜZÜN SONUÇLARINA GÖRE REASÜRANS KORUMA MİKTARI BELİRLİYORUZ"
DASK'ın teknolojik altyapısını yenilediklerinden bahseden Koç, hasar ihbar sistemlerini hız ve kapasite ihtiyaçlarına göre geliştirdiklerini ifade etti.
Koç, "Aynı anda sınırsız ihbar alabiliyoruz ve eş zamanlı şekilde 96 bin adet hasar dosyası açabiliyoruz. Bu sayede ihbar dosyasına hızlı eksper yönlendirmesi sağlayarak 24 saat içerisinde tazminat ödemesi gerçekleştirebiliyoruz." dedi.
Türk Reasürans'ın iştiraki olan T-Rupt Teknoloji'nin Türkiye'de ilk, dünyada ise 3 örneği olan CATMOD'u geliştirdiğini anlatan Koç, bu sayede ülkeye özgü bina envanteri ve yerel koşulları dikkate alan bir sistem oluşturduklarını kaydetti.
Koç, CATMOD'un, Türkiye'deki fay hatlarını, lokal toprak yapısını datalarıyla modellediğini ve bunu tüm isteyen sigorta ve reasürans şirketlerine de yapabildiğini dile getirerek, "DASK olarak modellemede uluslararası bir platform ile CATMOD'un sonuçlarını birlikte kullanıyoruz. Bu sonuçlar çerçevesinde bir reasürans koruması miktarı belirliyor ve olası senaryolar üzerinde çalışarak olabilecek en yüksek hasar miktarını belirliyoruz." ifadelerini kullandı.
"ÖNEMLİ OLAN REASÜRANS KORUMASININ MİKTARI DEĞİL, BİNALARI DAHA SAĞLAM YAPMAK VE DEPREME UYGUN HAREKET ETMEK"
Koç, Kahramanmaraş depreminde 40 milyar lira tazminat ödediklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Bu rakamın önemli bir kısmı yurt dışındaki reasürörler tarafından yapıldı. Örneğin, biz bunu 5, 6 ya da 10 senede reasürörlere geri ödeyeceğiz. Eğer, bölgedeki binalarımızı çok daha sağlam yapıp 40 milyar değil de 10 milyar ödeseydik 2-3 senede geri ödeyecektik. Asıl önemli olan reasürans korumasının miktarı değil, binaları daha sağlam yapmak ve depreme uygun hareket etmek. Orada yaşayan insanlarımızın hayatı için binalarımızı sağlam yapmalıyız. Ama her şey kötü gider ve hasarlar oluşursa, DASK olarak sigortalılarımızın için buradayız."
"İSTANBUL'DA 23 NİSAN DEPREMİ SONRASINDA POLİÇE ADEDİ YÜZDE 1,5 ARTTI"
DASK Koordinatörü Koç, 23 Nisan'da İstanbul'da yaşanan deprem sonrasında Türkiye genelinde 11 milyon 267 bin 151 olan poliçe sayısının yüzde 0,9 artışla 11 milyon 366 bin 610'a yükseldiğinin altını çizdi.
Marmara Bölgesi özelinde yüzde 1,3, İstanbul'da yüzde 1,5 ile poliçe sayılarının arttığını ifade eden Koç, "Depremin ilk günleri günlük poliçe üretiminde yüzde 30-35'e varan bir yükseliş gördük ancak 1-2 hafta sonra insanlar depremi unutmaya başlayınca tekrar eski seviyelere dönüyor. Depremden 15 Mayıs gününe kadar 7 bin 200 ihbar aldık. Bunlardan 6 bin 830'una eksper ataması yapıldı ve 2 bin 610 dosyaya 63 milyon liralık tazminat ödendi. Kalan dosyalarda ise ekspertiz süreçleri devam ediyor. " diye konuştu.
"ZORUNLU AFET SİGORTASI'NA GEÇİŞİ BEKLİYORUZ"
Koç, Zorunlu Deprem Sigortası'ndan Zorunlu Afet Sigortası'na (ZAS) geçiş projesinin taslak kanununun Meclis'te olduğunu ve bu sene sonuna kadar çıkmasını beklediklerini söyledi.
ZAS ile orman yangını, sel, heyelan, fırtına, hortum gibi diğer tüm doğal afetlerin DASK kapsamına alınacağına dikkati çeken Koç, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bütün hazırlığımızı yaptık. Kanunun çıkması ve geçiş sürecinin başlaması durumunda yenileme oranlarını artırmaya yönelik çeşitli çalışmalarımız da olacak. Bunlardan en önemlisi yenilemeyi otomatik hale getirmek. Tapu alım satımlarında ve elektrik, su, doğal gaz açtırma gibi işlemlerin yapılmasında DASK kontrol noktaları var ancak yenilemelerle ilgili bir kontrol noktası maalesef yok. Bu çalışmalar bittikten sonra sigortalılık oranlarımızı daha yukarılara çekmeyi hedefliyoruz."
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews