Maersk, konteyner taşımacılığında Asya-Pasifik piyasasının görünümüne ilişkin açıklama yayımladı.
Açıklamada, "Jeopolitik gerilimler, iklim değişikliği ve öngörülemeyen olayların yanı sıra Kızıldeniz'de devam eden durum ve tedarik zinciri aksaklıkları da dahil olmak üzere çeşitli zorluklarla karşı karşıyayız." ifadesi kullanıldı.
Kızıldeniz'deki durumun olumsuz etkisinin devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Kızıldeniz'deki durumun etkileri dünya çapında artmaya devam ediyor ve tedarik zincirleri ve müşterilerimiz için zorluklar yaratıyor." değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, Kızıldeniz'deki durumun Aralık 2023'ten bu yana sektörde aksamalara neden olduğu anımsatılarak, gemilerin geçici olarak yön değiştirdikleri ve Ümit Burnu çevresinde daha uzun rotalar izledikleri, bunun küresel tedarik zincirleri için benzeri görülmemiş sınamalara neden olduğu kaydedildi.
Kızıldeniz'de gemilere yönelik devam eden saldırıların lojistik ve tedarik zincirleri açısından sorunlar ortaya koyduğuna işaret edilen açıklamada, gelecek ayların hem taşıyıcılar hem de işletmeler için zorlu geçeceği uyarısında bulunuldu.
"Kızıldeniz'deki aksaklıklar çoğu ticaret yolunu etkiliyor. Aksaklıklar Uzak Doğu-Avrupa rotalarının ötesine geçerek tüm okyanus ağına yayıldı." ifadesi kullanılan açıklamada, Singapur, Avustralya ve Şangay da dahil olmak üzere Asya genelindeki limanlarda Kızıldeniz'deki sorunlar nedeniyle gecikmeler yaşandığı vurgulandı.
Açıklamada, firmanın ağ ve tedarik stratejisinin kesintilere karşı hazırlıklı olduğu belirtildi.
KIZILDENİZ'DEKİ DURUMYemen'de İran'ın desteklediği Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim 2023'ten bu yana Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koyuyor, bazılarına da insansız hava araçları ve füzelerle saldırıyor.
Husilerin eylemleri nedeniyle çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık 2023'te bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlerine karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.
ABD ve İngiltere'nin Yemen'de kontrollerinde bulunan bölgelere saldırısı üzerine Husiler, bu ülkelerin tüm gemilerini de hedef alacağını duyurdu.