Öğretmenler Günü'nde Nurettin Topçu'yu anmak:  Eğitimde anlam arayışının öncüsü

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vehbi Ünal Anadolu ve İslam medeniyeti sentezi için çabalayan, 'Hareket' dergisinin kurucusu, sosyolog, felsefeci, yazar ve öğretmen Nurettin Topçu'yu yazdı.

Gündem - 3 saat önce

Prof. Dr. Vehbi Ünal yaklaşık kırk yıl boyunca öğretmenlik yapan fikir ve ahlak adamı: Nurettin Topçu'yu "Öğretmenler Günü'nde Nurettin Topçu'yu Anmak:  Eğitimde Anlam Arayışının Öncüsü" başlığıyla kaleme aldı.

İşte Prof. Dr. Vehbi Ünal'ın o yazısı:

Öğretmenler Günü'nün kutlandığı bugün, yaklaşık kırk yıl boyunca öğretmenlik yapan ve bu mesleğin ne denli kutsal bir sorumluluk taşıdığını anlatan Nurettin Topçu'yu anmak istiyorum. Ayrıca bu yazı, günümüz eğitimcileri olarak bizler için çok önemli hususlar içermektedir.

Topçu, Avrupa'da eğitim görmüş, kültürel şoklar yaşamış ve kendi kültürüne, insanına, toplumuna bir şeyler vermenin ıstırabını sürekli taşımış bir düşünür, öğretmen ve filozoftur. Doğu'yu ve Batı'yı iyi bilen duruşuyla, kendine özgü fikirleri nedeniyle bedel ödeyen nadir münevverlerdendir. Fransa Sorbonne'da "İsyan Ahlakı" tezi ile felsefe doktorası alan ilk Türk öğrencidir. Başarısından dolayı kendisine çeşitli ödüller teklif edildiğinde, "Bunların hiçbirini istemiyorum, sadece Türk bayrağının akşama kadar orada dalgalanmasını istiyorum" diyecek kadar ülkesine ve bayrağına âşık bir dava adamıdır.

Akıl ve gönül insanı olan Nurettin Topçu, bir duruşun, mücadelenin, fedakârlığın ve cesaretin adıdır. Topçu sadece sorunları dile getirmemiş, çözüm önerileri de sunmuştur. Bu çerçevede çıkış yolu olarak ne Doğu'yu ne de Batı'yı rehber olarak görmüştür. Bin yıllık tarih içinde yoğrulan Anadolu'da "ahlaki bir nizam" kurmak istemiştir. Topçu'nun düşünce dünyasında ahlak, realiteye boyun eğme değil, hak ve hakikat uğruna ona isyandır. Onun için tezine “İsyan Ahlakı” ismini vermiştir. Ahlak eğitimi olmadan vicdan eğitiminin olamayacağını belirtir. Onun sunduğu sistem, insan ve ahlak merkezli bir dünya görüşüdür.

Tek parti döneminin sakıncalı bulup üniversitelerde görev vermediği, ancak buna rağmen devletine ve insanına küsmeyen bir akademisyendir. Hareket Dergisi'nde yayımladığı "Çalgıcılar" başlıklı yazısı nedeniyle iki kez sürgüne gönderilen çilekeş bir öğretmendir.Topçu, öğretmenliği bir adanmışlık mesleği olarak görür. Ona göre öğretmenlik, iş olmaktan ziyade dava haline gelmesi gereken manevi bir görevdir. Öğretmen, maddi kazançtan çok topluma ve geleceğe hizmet etme bilinciyle çalışmalıdır. Bu anlayışı gösteren çarpıcı bir anekdot vardır: 1956-1957 yıllarında İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde ders verirken, üç aylık ek ders ücretini almadığı için muhasebe memuru, İstiklal Şairi Mehmet Akif'in talebesi olan müdür Mahir İz'e şikâyette bulunur. Mahir İz Hoca, Topçu'yu odasına çağırarak durumu izah eder ve "Ne diyorsunuz Nurettin Bey! Siz devletten daha mı zenginsiniz? Bu sizin hakkınız. Sevap kazanmak istiyorsanız parayı alın, fakirlere dağıtın. İmzayı atın da muhasebeci zimmetten kurtulsun" der. Nurettin Topçu ise gülümseyerek şu karşılığı verir: "Hocam, siz bu konuyu benden daha iyi biliyorsunuz, dediğiniz doğru ama burası bir din mektebi. Ben de buraya ibadet aşkıyla geliyorum. Biliyorsunuz ki ibadet para için yapılmaz. Ben o parayı aldıktan sonra ha yemişim ha fakir fukaraya dağıtmışım, ne fark eder?". Bu durum Nurettin Topçu’nun samimiyetini, görev aşkını, maddi bir beklentisinin olmadığını, ilkeli duruşunu ve idealizmini göstermektedir. 

Topçu, "mektepten millet" anlayışını benimser. Başka bir deyişle, maariften toplumu görür. Günümüzdeki sosyal meseleleri, karışıklıkları, çatışmaları gördükçe ne kadar önemli bir anlayışı tavsiye ettiği daha iyi kavranabilir. Eğer bugün toplumda iltimas, rüşvet, hırsızlık, haksızlık, ihanet, aldatma varsa bunun nedeni eğitimdeki aksaklıklarda görür. Başka bir ifadeyle suçlu çocuk yoktur, suça sürüklenen çocuklar vardır. O eğitimi ve insan yetiştirmeyi sadece mektep duvarlarıyla sınırlı tutmaz.

Topçu, Müslümanları ve insanlığın durumunu hep düşünmüş, sorgulamış ve ıstırabını çekmiş, kendisine dert edinmiş, önce iğneyi kendine batırmış bir kişidir. Bu bağlamda yaşanan sorunların temelinde eğitimi görmüştür. Sorumluluğun büyük çoğunluğunu da eğitim sistemi ve öğretmenlerde olduğunu söylemiştir. Kapitalist sistemin insan yetiştirme derdinin olmadığını, insanı makinenin kölesi ve tüketimin esiri haline getirdiğini, mevcut eğitim sisteminin de kapitalizme eğitimli müşteriler yetiştirdiğini ifade etmiştir. Modern kapitalist sistemde eğitim, özünden koparılarak para kazanma, statü edinme ve kariyer yapma gibi araçsal hedeflere indirgenmiştir. Bu sistem, eğitimi rekabet ve bireysel başarı ekseninde yeniden kurgulamakta, böylece 'insan olma'nın özünü unutturmaktadır. Sürekli sınavlar ve ödül mekanizmaları, öğrencileri bencilliğe yönlendirirken toplumsal dayanışma ruhunu da aşındırmaktadır. Sonuçta bu sistem, insanı maddi çıkarlara esir eden, manevi derinlikten yoksun 'ruhsuz nesiller' yetiştirmektedir.

Bugünkü medeniyetin bütün çabası suni ihtiyaçlar üretmek ve insanları buna inandırmak değil mi? Yine aynı şekilde çocuklarımızı, para kazanma hırsıyla boğulmuş, bu tutkuya esir olmuş bireyler olarak yetiştirmiyor muyuz?  Günlük konuşmalarımızın, sohbetlerimizin ne kadarı insanların erdem kazanması, ne kadarı kazandıklarımız ve alışverişlerimiz hakkında? Çocuklarımızı okula iyi insan olsunlar diye mi gönderiyoruz, yoksa iyi bir maddi kazanç elde etsinler diye mi? Önceliğimiz nedir? Ya da eğitim kurumlarımızdan iyi bir insan olmaları konusunda beklentimiz ne kadar gerçekçi?Topçu'nun önceliği karakterli, onurlu, şahsiyetli, iradeli, ahlaklı bir insan yetiştirmektir. Onun eğitim anlayışının temelinde ahlak vardır. Mevcut eğitim sisteminin önceliği ise başarı odaklı, pragmatist, iyi bir meslek sahibi ve iyi bir vatandaştır. Bugün toplumda yaşanan, siyasetten ticarete, aile hayatından toplumsal yaşama kadar bir kirlenme söz konusuysa, eğitimdeki bu önceliğe daha fazla dikkat etmemiz gerektiğini göstermektedir.Öğretmene gelince, hayatımızın bir döneminde bizlerin ellerini tutan, hayata hazırlayan, yol gösteren ve hayatın gerçeklerini öğreten kişidir. Öğretmen sadece bilgi aktaran değil, karakter inşa eden kişidir. Çünkü bilgiyi kitaplardan da öğrenebiliriz. Bilgiye ulaşımın kolaylaştığı ve sıradanlaştığı günümüzde, öğretmenin bilinç aktarma konusundaki rolü daha iyi anlaşılmaktadır.

Topçu, öğretmenliğin sadece geçim kaynağı olarak görülmesini eleştirir. Maddi kazançtan çok, öğrencilerin ve toplumun geleceğine katkı sağlamayı en büyük değer olarak görür. Öğretmen, kendi kişisel çıkarlarını bir kenara bırakıp öğrencilerinin gelişimi için fedakârlıkta bulunmalıdır. Maaşın azlığına veya çokluğuna bakarak mesleğe değer biçmek, bu kutsal mesleğin ehemmiyetini anlamamak anlamına gelir. "Muallim tüccar değildir. Maaş ve ücretinin azlığı, çokluğu davası içinde mesleğe kıymet veren insan, bu mukaddes vazifeyi yapıyor sayılamaz. Bu para değil, ruh işidir. Muallim, ruhlar sanatkârıdır" der. Şüphesiz Topçu burada ekonomik sorunları görmezden gelmiyor. Ne kadar kazanırsak kazanalım, bu işte asıl gayemizin kazanacağımız maaş olmaması gerektiğini önceliğimizin öğrenciler olduğunu vurgulamaktadır.

Ona göre öğretmen, maarifin ana unsuru ve toplumsal değişimin mimarıdır. Toplumun ruhunu inşa etme sorumluluğuna sahip, öğrenciyi değerlerle donatan ve toplumu geleceğe taşıyan adanma işidir. Aynı zamanda sevgi ve fedakârlıkla yoğrulmuş ruh işidir. Öğretmeni ruh cephesinin maden işçileri olarak görür ve şunları söyler: "Yarınki Türkiye'nin kurucuları; yaşama zevkini bırakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı ve azimli lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir." Ayrıca şunu da ekler: "Muallim, sadece bir memur değildir; belki genç ruhları kendilerine mahsus manadan bir örs üzerinde döverek işleyen bir demircidir."

Nurettin Topçu, özellikle küçük çocukları eğiten öğretmenlere öncelikle duygular sahasında eğitim yapılması gerektiğini bildirir. Kalbi aşılamadan bilginin kapıları açılmamalıdır. Öncelikle öğrencilerin sorunlarıyla ilgilenilmesi gerektiğini, sonrasında eğitime geçilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Topçu, öğretmenin rolünü şöyle sıralamaktadır: Öğretmen yüreklere dokunandır. Öğretmenlik yorucu ve yıpratan bir meslektir, onun için öğretmen sabreden ve affeden olmalıdır. Öğretmen, öğrencinin yeteneklerini, becerilerini keşfeden kişidir. Nurettin Topçu'nun "Biz her sınıf kapısını bir fetih kapısı olarak görüyoruz" sözünden de öğretmenin görevinin gönülleri fethetmek olduğu anlaşılmaktadır. Öğretmen, sorumluluk bilincini omuzlarında taşıyan ahlak mimarıdır.

Öğretmende bulunması gereken vasıfları ise şöyle sıralar: İdealist, sanatkâr ruhlu, sevgi ve fedakârlık temelli, mücadeleci, sadece bilgi aktaran değil ruh terbiyecisi olmalıdır. Öğretmenin öğrencisine örnek olması, onunla sadece sözle değil yaşayışıyla da eğitmesi gerektiğini ifade eder.

Topçu, öğretmenliğe manevi bir kimlik kazandırır ve peygamber mesleği olarak görür. Topçu'nun deyimiyle "muallim irfan ordusunun kumandanıdır". Bir milletin yükselişinin de ancak eğitimle olacağını şöyle ifade eder: "Bir millet mektebiyle millet olur. Bir millet mektebinde yükselir."

Yaşamının son dönemlerinde hocanın şu cümleleri, eğitime ne kadar önem verdiğini ve meslek hayatını özetliyordu: "Kırk yıl öğretmenlik yaptım, mabede nasıl girdimse sınıfa da öyle girdim."

Yaş itibariyle Topçu'yu görme fırsatı bulamasak da, onun öğrencileri hocamız oldu ve eserleriyle müşerref olmanın bahtiyarlığını yaşamaktayız. Nurettin Topçu hocamızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. Mekânı cennet olsun, güzel insan. Öğretmenlerimizin de öğretmenler gününü kutluyorum.

 

Kaynak: HABER7.COM

#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews
Haftanın Öne Çıkanları

Kadro dışı kalmıştı! Cenk Tosun'u yıkan haber

2025-11-22 18:37 - Spor

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, Türkiye'ye geliyor!

2025-11-18 10:37 - Dünya

Serbest piyasada döviz açılış fiyatları - 19 Kasım

2025-11-19 09:23 - Ekonomi

Son dakika: Osmaniye'de 4.4'lük deprem

2025-11-20 12:27 - Gündem

Esnafa faiz indirimi geliyor! Bakan Bolat tarihi verdi

2025-11-22 12:58 - Ekonomi

Arnavutköy'de iki kamyon kafa kafaya çarpıştı! Bölgeye çok sayıda ekip sevk ediliyor

2025-11-22 14:07 - Gündem

Galatasaray'da 5 kupa kazanmıştı: 37 yaşında takıma geri döndü

2025-11-19 13:52 - Spor

Play-off arifesinde Mustafa Denizli: 'Bizden güçlü 3 ülke var'

2025-11-19 10:23 - Spor

Rıdvan Dilmen'den büyük iddia: Bonservisine 20 milyon euro daha eklettirirdi

2025-11-23 07:53 - Spor

Survivor 2026 ne zaman başlıyor? Nagihan Karadere, İsmail YK...

2025-11-17 13:02 - Yaşam

İlgili Haberler

'Ayasofya'ya kamyon girdi' iddiasına açıklama! Vakıflar Genel Müdürlüğü yalanladı

13:23 - Gündem

İstanbul'da 'tarihi' buluşma! Erdoğan'dan mesaj: Yürekten tebrik ediyorum

13:07 - Gündem

Milyonluk araçlar çürümeye terk edildi!

13:03 - Gündem

ABB’de gizli saklı 20 milyar! Emlak zenginine sosyal yardım... Bütçede 10 milyarlık delik

12:52 - Gündem

MSB'den son dakika C-130 açıklaması!

12:02 - Gündem

Günün Manşetleri

Ünlü yorumcu canlı yayında çılgına döndü! 'Bunalımdaysan bırak git'

01:03 - Spor

Bahçeli'den '24 Kasım Öğretmenler Günü' mesajı

00:52 - Gündem

İstanbul Emniyet Müdürü Yıldız'dan suç örgütlerine mesaj

00:08 - Gündem

Ahşap yapı taşınırken devrildi: 1 ölü

23:07 - Asayiş

Ordu'da örtü yangını

22:33 - Gündem