İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyine düzenlediği bombardımanda yaralanan 15 ve 17 yaşlarındaki iki kardeş, yaklaşık 40 gündür tıbbi imkansızlıklar ve yetersiz beslenme nedeniyle tedavi olamıyor.
İSRAİL SALDIRISINDA YARALANAN GAZZELİ 2 KARDEŞ, YETERSİZ BESLENME NEDENİYLE İYİLEŞEMİYOR
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırılarla sağlık sistemini çökertmesi ve sınır kapılarını kapatıp yardım girişini engelleyerek gıdayı silah olarak kullanması, bombalardan yaralı şekilde kurtulan Gazzelierin tedavi olmalarını da geciktiriyor.İsrail ordusu, Gazze kentine bağlı Şucaiyye Mahallesi'nden Zeytun Mahallesi'ne göç eden 9 kişilik Sibeyta ailesinin kaldığı çadırın yakınlarındaki bir eve yaklaşık 40 gün önce gece yarısı saldırı düzenledi.Bombalanan ev, Sibeyta ailesinin kaldığı çadırın üstüne yıkılınca Âye (15) ve Ahmed Sibeyta (17) kardeşler ile 8 aylık hamile anneleri Vefa Abdurrauf Sibeyta (39) yaralandı.Âye'nin sağ kolunda, Ahmed'in ise her iki bacağında kırıklar, kemik ve deri deformasyonları ile şiddetli enfeksiyon oluştu.Yaklaşık 40 gündür Şifa Hastanesi'nde tedavi edilmeye çalışılan Âye ve Ahmed kardeşler, akut yetersiz beslenme sorunu da yaşadıkları için bir türlü iyileşemiyor.
KEMİK ONARIMI İÇİN GEREKLİ GIDAYA ERİŞEMİYORLAR
Sağ kolu kırık Âye ile iki ayağı da kırık Ahmed, kemiklerini onaracak gıdaya erişemedikleri için tedavi de olamıyor.2'si yaralı olmak üzere 7 çocuğu olduğunu söyleyen anne Vefa, çocuklarının akut yetersiz beslenme sorunu yaşadığı için estetik ameliyatlarının ertelendiğini ve bu nedenle 40 gündür hastanede olduklarını ifade etti.Kendisi de 8 aylık hamile olan Filistinli anne, şunları söyledi:"Ben de yaralıyım ama çocuklarımdan kendimi düşünemiyorum. Diğer çocuklarımı komşuların yanına bıraktım. Gece onların yanına gidiyorum, gündüz bunların yanına geliyorum. Ben de yeterli beslenemiyorum. Çocukların kemiklerinin onarılmasını sağlayacak et, süt ve süt ürünleri gibi gıdalara erişemiyoruz. Sabah ekmek, mercimek ne bulursam bu yaralı çocuklarıma getiriyorum. Gece de gidip öbürlerini doyuruyorum. Ben de yorgunum ve yeterli beslenemiyorum. Buraya her geldiğimde bana da serum takıyorlar."Anne Vefa, kızı ile oğlunun kol ve bacaklarının şiddetli enfeksiyon kaptığını, verilen antibiyotiklerle amputeden son anda kurtulduklarını ancak yetersiz beslenme nedeniyle tedavi süreçlerinin tamamlanamadığını dile getirdi.
"ELİMDE ENFEKSİYON OLUŞTUĞU İÇİN DİRSEĞİMİ AMPUTE ETMEK İSTEDİLER"
15 yaşındaki Âye, sağ dirsek kemiği, onu çevreleyen et, doku, sinir ve damalarda meydana gelen hasarın ve oluşan enfeksiyonun tedavisi için doktorların uzun zamandır uğraştığını ancak enfeksiyondan kurtulunca yetersiz beslenme sorunuyla karşılaştıklarını anlattı.Âye, "Elimde enfeksiyon oluştuğu için dirseğimi ampute etmek istediler. Enfeksiyon geçti ama bedenimiz iskelete döndüğü için bir şey yapamıyorlar. Benim de hareketlerim kısıtlandı. Kan değerlerim ve tansiyonum düşük. Burada sadece annemi, babamı ve yaralı kardeşimi görüyorum. 1,5 aydır diğer kardeşlerimi görmedim." dedi.
17 YAŞINDAKİ AHMED'İN TEK DİLEĞİ "YEMEK VE YENİDEN YÜRÜMEK"
Bacaklarının ampute olmaktan kurtulmasına sevinen 17 yaşındaki Ahmed ise derisinin toparlanması için gereken besini alamadığından estetik cerrahın onu ameliyat etmediğini ve buna çok üzüldüğünü dile getirdi.Bütün gün bir tabak mercimek çorbası ve serumla ayakta durduğunu söyleyen Ahmed, doktorların bilincinin açık kalması için sürekli serum verdiğini ancak açık yaralarının deriyle kapanması için besine ihtiyacı olduğunu aktardı.Ahmed, "Dileğin ne?" sorusuna "Yemek ve yeniden yürümek." cevabını verdi.
GAZZE’DE GÖNÜLLÜ GÖREV YAPAN ABD'Lİ DOKTOR: "HİÇ KİMSE, GAZZE’DEKİ BİR İNSANIN NELER YAŞADIĞINI HAYAL EDEMEZ"
İsrail’in abluka ve saldırısı altındaki Gazze Şeridi’nde gönüllü olarak görev yapan Amerikalı ürojinekolog ve cerrah doktor Ambereen Sleemi, ciddi gıda ve tıbbi malzeme eksikliğin nedeniyle savaşın gölgesinde yaşanan insani dramı gözler önüne serdi.
Sleemi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gazze’deki açlık ve tıbbi malzeme eksikliği, erken doğuma sebep oluyor. Anneler, ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşurken doğan bebekler ise aşırı düşük kilolu ve ciddi risk altında." dedi.
Gazze’ye üç hafta önce ABD merkezli "Beytülmal" adlı sivil toplum kuruluşu aracılığıyla gelen Sleemi, Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nde Filistinli sağlıkçılarla birlikte çalışıyor
"HASTANELERDE YATAK, GIDA, İLAÇ YOK"
Gazze’de sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü söyleyen Doktor Sleemi, hastanede ciddi malzeme ve yatak eksikliği yaşandığını belirtti.
Sleemi, "Nasır Hastanesi ve diğer tüm hastanelerde, ekipman, gıda, tıbbi malzeme ve yatak eksikliği var. Bu, özellikle hamile kadınlar ve çocukların tedavisini imkansız hale getiriyor." sözlerine yer verdi.
Kadın doğum servisinin dolup taştığını vurgulayan Sleemi, "Doğum yapan kadınları yatıracak yer yok. Yeni doğan bebekleri de kabul edemiyoruz. Durumu ağır olan savaş yaralıları ve yetersiz beslenen hastalarla da baş etmeye çalışıyoruz. Hiç kimse, Gazze’deki bir insanın neler yaşadığını hayal edemez." ifadelerine yer verdi.
"AÇLIK ARTIK DOĞAN ÇOCUKLARIN KADERİ HALİNE GELDİ"
Doktor, kuvözde yaşam mücadelesi veren, derisi kemiklerine yapışmış zayıf bir bebeği göstererek şu sözlerle konuştu:
"Bu bebek, iki hafta önce sezaryenle doğdu. Şu anda ciddi beslenme eksikliği yaşıyor. Her gün benzer vakalarla karşılaşıyoruz. Açlık artık doğan çocukların kaderi haline gelmiş durumda."
Hijyen koşullarının kötü olması ve sürekli yer değiştirmek zorunda kalan insanların enfeksiyon hastalıklarına açık hale geldiğini belirten Sleemi, "Yetersiz beslenme, vücut direncini zayıflatıyor. Özellikle hamile kadınlarda ciddi enfeksiyon vakaları görüyoruz. Bu annelerin çoğu ayrıca bombardımanlarda yaralanmış, yanıkları ve derin kesikleri var" dedi.
"KADINLARIN GÖZLERİNDE, ÇOCUKLARIN BEDENLERİNDE SAVAŞIN İZLERİ VAR"
Doktor Sleemi, tanıklık ettiği yürek burkan bir olayı anlatırken gözlerinin önünde gerçekleşen acıyı şu sözlerle dile getirdi:
"22 yaşındaki bir hamile kadın, altıncı ayında. Çadırlarının yakınında patlayan bir bomba sonucu kocasını kaybetti. Kendisi de yüzünden ağır şekilde yaralandı, bir gözünü kaybetti. Vücudunda ciddi yanıklar ve kesikler vardı. Ameliyat edilmek zorunda kaldı. 3 yaşındaki çocuğu da saldırıda yaralandı. Bu kadın şimdi ağır travma altında. Ama bu sadece bir örnek. Gazze’deki herkes benzer acılar yaşıyor."
Doktor Sleemi, savaşın gölgesinde anne ve bebeklerin yaşam savaşı verdiğini anlatarak, yoğun stres, ağır yetersiz beslenme ve İsrail'in uyguladığı abluka ile kesintisiz süren saldırıların sağlık üzerindeki yıkıcı etkilerini şu sözlerle ifade etti:
"Gazze’de yaşanan korku, stres ve açlık sadece duygusal değil, fiziksel olarak da annelerin ve doğmamış bebeklerin hayatını tehdit ediyor. Erken doğumlar arttı, dünyaya gelen bebeklerin büyük bir kısmı ciddi kilo kaybıyla doğuyor. Enfeksiyonlara açıklar, bağışıklıkları zayıf, yaşam için gerekli bakımı alabilecekleri hiçbir imkan yok. Yoğun bakımda olması gereken bebekleri sıradan yataklarda tutuyoruz, çünkü ne kuvöz var, ne ilaç, ne de yeterli sağlık personeli."
GAZZE "AÇLIKTAN" ÖLÜYOR
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı kuşatması altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi'nde açlık nedeniyle ölümler artıyor.
Yerel ve uluslararası çevreler İsrail'in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırları ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 59 bin 821 Filistinli hayatını kaybetti, 144 bin 851 kişi de yaralandı.
GAZZE'DE AÇLIK GREVİNDEKİ SİVİL SAVUNMA SÖZCÜSÜ BASAL: "BU CAN BU BEDENDE OLDUĞU SÜRECE SUSMAYACAĞIM"
İsrail'in sınır kapılarını kapatıp Gazze'yi kitlesel açlığa sürüklemesini protesto eden Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, "kadınlar ve çocuklar yemek yiyinceye kadar" açlık grevini sürdüreceğini söyledi ve dünyadaki hür insanlara "susmayın, ayağa kalkın, harekete geçin" çağrısı yaptı.İsrail'in Gazze'de uyguladığı sistematik ablukaya tepkiler çığ gibi büyüyor. Deniz yoluyla ablukayı kırmaya gidenlerin yanı sıra Gazze'de açlıkla mücadele eden insanlarla dayanışma içinde olduklarını göstermek için açlık grevine başlayanların sayısı her geçen gün artıyor.Şu ana kadar Gazzeli gazeteciler, işgal altındaki Batı Şeria'dan Filistinli aktivistler, İsrail'deki Arap liderler, süreli ya da süresiz açlık grevine başladı. Açlık grevine başlayanlardan biri de Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Basal oldu.İsrail'in Gazze'de dayattığı açlığın insani boyutlarını gözler önüne sermek ve yaşanan dramı dünyaya duyurabilmek için harekete geçen Basal, 9 gündür açlık grevini sürdürüyor.Açlık ve bitkinliğe rağmen görevine devam eden Basal, Gazze kentindeki operasyon merkezinde uluslararası kurumlarla koordinasyon çalışmalarını yürütüyor ve El-Ehli Baptist Hastanesi’ndeki gazetecilerle birlikte hayatını kaybedenlerin sayısını kayıt altına alıyor.
"GAZZE'DE YİYECEK YOK, SADECE KIRINTILARI VAR"
AA Muhabirinin dün mikrofon uzattığı Basal, "Gazzeli çocuklar aç olduğu ve bir kaç parça yardım 'insani olmayan' şekilde Gazze'ye sokulduğu müddetçe yemek yemeyeceğim. Onlarla dayanışma içinde olduğumu göstermek için 8 gündür tuzlu suyla besleniyorum. Çünkü Gazze'de yiyecek yok sadece kırıntıları var." dedi.Ayakta durmakta güçlük çektiğine işaret eden Basal, "Bu can bu bedende olduğu sürece susmayacağım. Bu nedenle sabahtan bu yana yaşananları, ölü sayılarını, bilançoları basın mensuplarına aktarmakla meşgulüm." ifadesini kullandı.
GAZZE'DE ANNELER ÇOCUKLARINA MAMA DEĞİL SU VERİYOR
Gazze'deki açlığın artık, kadın, çocuk, yaşlı, hasta herkesin kapısını çaldığını söyleyen Basal, yaşanan durumu şöyle özetledi:"Açlığı aktaran gazeteciler de aç, aç hastaları tedavi eden doktorlar da aç, enkaz altından ölü ve yaralıları çıkaran sivil savunma görevlisi de aç. Gazze'deki herkes, İsrail'in uyguladığı bu aç bırakma politikasından etkileniyor."Dünyadaki vicdan sahibi insanlara seslenen Basal, "Gazze'yi yalnız bırakmayın, harekete geçin, sakın susmayın, yazın çizin, elinizden ne geliyorsa yapın. Gazze'deki çocukları yüz üstü bırakmayın. Gazze'de anneler çocuklarına süt ve mama yerine sadece su verebiliyor." ifadelerini kullandı.
AÇLIĞA RAĞMEN GÖREVİNE DEVAM EDİYOR
Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Basal, muhabirlerin çekim yaptığı sırada da görevine devam etti. Yaptığı bir telefon görüşmesiyle İsrail'in, Gazze kentindeki Zeytun Mahallesi'ne düzenlediği saldırıda enkaz altında kalanların kurtarılması için Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) ve Uluslararası Kızılhaç'la koordinasyon kurularak bölgeye gidilmesi ve enkaz altındakilerin kurtarılması talimatı verdi.Zeytun Mahallesi'nden El-Ehli Baptist'e getirilen yaralıların taşınmasına da yardım eden Basal, yaralı bir kız çocuğunun yüzündeki kanları silerken, "İsrail'in saldırısında çok sayıda kişinin öldüğünü, hastaneye 10 yaralı çocuğun getirildiğini ve durumun felaket olduğunu" ifade etti.
İSRAİL'İN GAZZE'YE DÜZENLEDİĞİ SALDIRILARDA 50 FİLİSTİNLİ HAYATINI KAYBETTİ
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 50 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews