AK Parti’den Bayrampaşa çıkışı: Mahkemede sonuç alacağız

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Ahmet Büyükgümüş ile AK Parti İstanbul İl Başkanı  Abdullah Özdemir, aralarında Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'nin de bulunduğu gazeteciler ile basın toplantısında bir araya geldi. Ahmet Büyükgümüş ve Abdullah Özdemir ülke genelinde gerçekleştirilen “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları” programı ve gündeme dair sıcak gelişmeleri değerlendirdi.

"AL-VER PAZARLIĞI KESİNLİKLE YOK"

Program kapsamında konuşma yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı  Ahmet Büyükgümüş şunları söyledi:

Terörsüz Türkiye'nin asla ve asla bir pazarlık süreci olmadığını, bir al-ver süreci olmadığını ve burada son yıllarla birlikte ülkemizin stratejik anlamda kazanım elde ettiği hususların üzerinde gerçekleştirdiğimiz bir önemli politikamız olduğunu ifade ettik. Neydi bu önemli stratejik kazanımlar? Öncelikle biliyorsunuz sürecin çeşitli noktalarında Sayın Cumhurbaşkanımızın “Biz onların inlerine gireceğiz” diyerek ifade ettiği bir süreç yürütüldü. Ve başta bizim savunma sanayimizde kat ettiğimiz mesafe, elde ettiğimiz imkân burada en büyük Mehmetçiğimizin dayanak noktası oldu.

Biliyorsunuz geçmişte özellikle bu terörle mücadelede kullandığımız insansız hava araçları Türkiye açısından önemli bir stratejik kazanım, bir stratejik araç haline geldi ve çalışmalarımızın bu manada oradaki Mehmetçiğimizin faaliyetlerinin çok etkin bir şekilde yürütülmesinde kilit rol oynadı. Biliyorsunuz eskiden biz bu teknolojiyi bir başka ülkeden almak durumundaydık. Ve ne hikmetse tam operasyon sırasında bunların ekranlarının karardığını, bozulduğunda aylarca bu parçaların o ülkeden gelmediğini defalarca ordumuz tecrübe etti. Elhamdülillah, geldiğimiz noktada sadece bu teknolojiye artık sahip değiliz. Bunun da ötesinde dünyada bu teknolojinin trendine yön veren öncü bir ülke haline geldik. Yani bizim terörsüz Türkiye’ye giden yoldaki birinci stratejik kazanımımız, milli savunma sanayimizi yerli ve milli imkânlarla çok güçlü bir şekilde inşa etmiş olmaktır. Ve Mehmetçiğimizin sahada en güçlü teçhizatlara, en ileri teknolojiye sahip olması terör örgütünün belini büken adımların kararlılıkla atılmasına vesile olmuştur.

"TERÖRÜ KAYNAĞINDA YOK ETME STRATEJİMİZ İŞE YARADI"

İkinci öncelik yani ikinci büyük stratejik kazanım olarak bu süreçte gördüğümüz husus ise hemen 15 Temmuz’un ardından yaşadığımız hain darbe girişimiyle birlikte bizim tüm dünyaya Sayın Cumhurbaşkanımızın ağzından ifade ettiğimiz “Biz terörü bundan sonra kaynağında yok etme stratejisiyle ilerleyeceğiz” açıklamasıdır. Ve özellikle Suriye’de, Irak’ta terörün kaynağında yürüttüğümüz faaliyetlerle ve orada nereden kaynaklanıyorsa bizzat yerinde gerek Barış Pınarı’yla gerek Zeytin Dalı’yla ve yürüttüğümüz Fırat Kalkanı harekâtlarıyla elde ettiğimiz kazanımlar, terör örgütünün bu manada varlığını artık sürdüremeyeceği bir noktaya getirmiştir.

"ÖZGÜR ÖZEL HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"

Büyükgümüşten sonra gündeme dair değerlendirmelerde bulunan AK Parti İstanbul İl Başkanı Abdullah Özdemir ise Bayrampaşa seçimleri hakkında açıklamalarda bulundu. Abdüllah Özdemir şunları söyledi:

Bayrampaşa’daki durumla ilgili dün il başkan yardımcılarımız kendi hukuklarını korumak adına zaten biz de ifade etmiştik. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı bir açıklama yapmazsa biz gideceğiz suç duyurusunda bulunacağız diye. İnsan haklarından sorumlu il başkan yardımcımız öncülüğünde dün bir suç duyurusunda bulunduk. Artık üç kuruşluk bir tazminat davasıyla da Özgür Özel’i yine savcılığa şikâyet ettik. Davamızı açmış bulmak ve süreci takip edeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı’nın nasıl bir tutum sergilediğini her fırsatta vatandaşımızın ve kamuoyunun gündeminde tutmaya devam edeceğiz.

Gelelim seçimlere. Birincisi şu: Bazen şunu da söyleyenler oluyor. “Madem onlar oylarınızı çaldılar, sizin meclis üyeleriniz niye karşı çıkmadı? Niye haklarını savunmadı?” Birincisi, belediye meclisindeki seçimler belediye meclis divanı tarafından iştigal edilir, yönetilir. Ve başkanlık divanı orada karar verir. Yani herhangi bir seçim kurulundan kimse yoktur. Sadece başkanlık kurulu orada karar mercindedir. Başkanlık kurulunda da Cumhuriyet Halk Partili başkanvekili aynı zamanda aday, iki de bir divan üyesi onlar da Cumhuriyet Halk Partili. Bir tanesi masaları yumrukluyordu hatta sonuçtan sonra. Divan üyesi, karar verici husustaki kişi.

Bakın bunlar bile utanç verici olabilir. Haksız bir şekilde seçimi kazansanız dahi böyle bir tutumla milletin önünde davranamazsınız. Birinci turda 19-18 zaten tablo ortada. Cumhuriyet Halk Partisi’nden ayrılmış. Bakın ayrılırken de istifa metinlerinin içerisinde hangi saikle ayrıldıkları yazılıyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin anlayışının ve tutumunun ne olduğu ifadeden çok güzel bir mesajla ayrılıyorlar.

"KARŞI TARAFIN OYUNUNA GELMEYİZ"

Birincisi bu. Bir, senin partinden insanlar artık gitmeye başladı. Beykoz’da gidiyor, işte Bayrampaşa’sında. Bundan sonra da devam edecektir diye düşünüyorum. 15 AK Parti ve Cumhur İttifakı Meclis üyesinin yanına bu dört kişi de ekleniyor, on dokuz. Senin 22 meclis üyen 18’e düşüyor. 19-18 tecelli ediyor. İkinci turda siz mühürlüyorsunuz o kâğıtları, boş kâğıtlar bunlar. Onun mührün yeri başkaymış da ikinci turda bir manipüle etmeye çalışıyorsunuz. Problem değil, zaten üçte iki çoğunluk gerekiyor. İtirazımızı yapıyoruz.

Üçüncü turda hemen burada şu şekilde:  R harfinin olmadığı bir “İbrahim Akın” ifadesi var. Biz hukukçularda da görüş burada; zaten iki isim İbrahim. Esas ayrı olan kısım soyisim. Akın, Kahraman’daki Akın da açık bir şekilde belli olduğu için bu iradenin net bir şekilde belli olduğunu ifade eder ve geçerli sayılması gereken bir oydur. Hukukçular bunu söyledi. Fakat bunu kabul etmiyorsunuz. Bizim yapabileceğimiz tek şey orada itiraz tutanağını vermek. Onun ötesinde başka bir şey yapamazsınız. Sonuçta orada bir başkanlık divanı var. Ya da kavga çıkar, salon dağılır, seçim iptal olur. Ya kazandığınız bir seçim bu sefer kendi elinizle iptal etmiş olursunuz. Karşı taraf zaten bunu istiyor. Biz bu oyuna gelmeyiz.

"MAHKEMEDE SONUÇ BULACAĞINI GÖRECEĞİZ"

Bir sonraki turda, son tur yani arkadaşlar. AK Parti’nin adayı İbrahim Akın net, belli. Kenarda bir çizik var. Bir seçim yasası var.  298 sayılı Seçim Yasası diyor ki: Eğer pusula genel seçimlerde verildiği gibi verilir, üzerine siz mühürü basarsınız. Kenarında çizik olursa kabul edilmeyecek. Ama bu 298’e tabi bir seçim değil. Niye peki orada çizik kabul edilmiyor? Çünkü şundan dolayı: Ben bir vatandaşın oyunu kullandım, bana da birtakım baskılar yapıldı. Oyunu kullandım, “İstediğimiz yere sen şuraya bir çizik at, senin iradeni biz buna tespit edelim” denilmesin diye. Yani sadece mühür, başka bir şey yapamazsın diye.

Ama belediye meclisinde yapılan seçimde zaten sizin yazınızdan anlaşılıyor kim olduğunuz. Ya da hangi harfi büyük yazdınız, hangi harfi küçük yazdınız, hepsini küçük mü yazdınız, her türlü işaret verebilirsiniz. O yüzden burada belediye seçimlerinde çizginin en ufak bir oyunun sayılmasına mâni bir durum yok. Yani biz on dokuzuz. Burada bir problem yok. Geçtik. Cumhuriyet Halk Partisi… Bakın İbrahim’den sonra CHP’nin kendi adına saydığı pusulada “Akın” yazmış, sonra da üzerine “Kahraman” yazmış. Hatta Kahraman’ı da yazamamış. “H” de yok. Ha, önce “R” yoktu. Burada da “H” yok. Karman çorman bir yazım. Bunu da geçerli sayıyorsunuz. Tamamen bir tiyatro. Zaten baştan hazırlanmış, belirlenmiş, planlanmış. Bir sürü maalesef demokrasi noktasında bir kaygı duymayan bir yönetim anlayışı. Velhasıl değerli arkadaşlar, biz itirazlarımızı yine yaptık. Yapacağımız tek şey itiraz. Zaten bunun mahkemede sonuç bulacağını Allah’ın izniyle hep birlikte göreceğiz.

Kaynak: HABER7.COM