Toplamda 1 milyon 10 bin 916 öğrencinin başvuru yaptığı sınava, katılım zorunluluğu bulunmuyor.
Sınava girmeyen öğrenciler yerel yerleştirmeyle liselere yönlendirilecek.
Sınavda, 8'inci sınıf öğretim programlarındaki kazanımlar esas alınacak ve öğrencilerin okuduğunu anlama, yorumlama, sonuç çıkarma, problem çözme, analiz yapma, eleştirel düşünme ve bilimsel süreç gibi becerilerinin ölçüleceği sorulara yer verilecek.
Türkiye saati ile saat 09.30'da başlayacak birinci oturumda öğrencilere Türkçe, T.C. inkılap tarihi ve Atatürkçülük, din kültürü ve ahlak bilgisi ile yabancı dil derslerinden toplam 50 soru sorulacak, 75 dakika süre verilecek.
- "KİMLİK BELGESİ BULUNDURMAK ZORUNLU"
İkinci oturum ise saat 11.30'da başlayacak. Bu oturumda öğrencilere matematik ve fen bilimleri derslerinden toplam 40 soru sorulacak ve 80 dakika süre verilecek.
Oturumlar arasındaki 45 dakikalık sürede öğrenciler okul bahçelerine çıkabilecek, ihtiyaçlarını giderebilecek.
Sözel ve sayısal alanlardaki her bir alt test için doğru ve yanlış cevap sayıları belirlenecek. Her bir öğrencinin her bir alt testine ait ham puanı, ilgili teste ait doğru cevap sayısından yanlış cevap sayısının üçte biri çıkarılarak hesaplanacak.
Öğrenciler sınava gelirken yanlarında fotoğraflı, onaylı sınav giriş belgesiyle geçerli bir kimlik belgesi bulundurmak zorunda olacak. Ayrıca öğrencilerin yanlarında en az iki koyu siyah ve yumuşak kurşun kalem, birer kalemtıraş ve leke bırakmayan yumuşak silgi bulundurması gerekecek.
Daha önceki senelerde olduğu gibi bu yıl da öğrenciler, sınav kitapçıklarını bir gün sonra sınava girdikleri okullardan alabilecek.
- YEREL YERLEŞTİRME SÜRECİ
Sınava katılmayan öğrencilerin yerel yerleştirme işlemleri, okulların türü, kontenjanı ve konumuna göre il, ilçe milli eğitim müdürlüklerince oluşturulan ortaöğretim kayıt alanlarındaki okullara sırasıyla öğrencilerin ikamet adresleri, okul başarı puanı üstünlüğü ve okula özürsüz devamsızlık yapılan gün sayısının azlığı kriterlerine göre yapılacak.
Değerlendirmede eşitlik olması durumunda sırasıyla 8, 7 ve 6'ncı sınıflardaki yıl sonu başarı puanı üstünlüğüne bakılarak yerleştirme yapılacak.
- SONUÇLAR 11 TEMMUZ'DA AÇIKLANACAK
Merkezi sınav sonuçları, 11 Temmuz 2025'te "https://www.meb.gov.tr" internet adresinden ilan edilecek. Öğrencilere sınav sonuç belgesi posta yoluyla gönderilmeyecek.
Tercih işlemleri, 14-24 Temmuz arasında yapılacak. Yerleştirme sonuçları ve boş kontenjanlar 4 Ağustos'ta ilan edilecek.
Yerleştirmeye esas 1 ve 2'nci nakil tercih başvuruları ve sonuçları, 4-14 Ağustos arasında gerçekleştirilecek.
Dengeli uyku, sağlıklı beslenme, nefes egzersizleri ve olumlu ebeveyn tutumunun öğrencilerin kaygı düzeyini önemli ölçüde düşürür.Süreç bir gelişim yolculuğu olarak değerlendirilmeli.Sınava sayılı günler kala en önemli şey mevcut bilgileri pekiştirmek ve zihinsel dayanıklılığı artırmak.Sınav dönemlerinde ailelerin tutumu, çocukların kaygı düzeyini doğrudan etkiler.Sınavı bir başarı ya da başarısızlık göstergesi olarak görmek, çocukların üzerindeki baskıyı artırır.LGS sınavına girecek öğrencilerin bu süreçte hem bedensel hem zihinsel performanslarını koruyabilmeleri için sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerekir.Sınav günü kafein içeren içeceklerden, çay, kahve ve meşrubatlardan uzak durulmalı.UZMANLARDAN SINAV KAYGISINI AZALTACAK TAVSİYELER
Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınav, ailelerde de heyecan ve kaygıyı artırırken uzmanlar, bu sürecin doğru yönetilmesinin öğrencilerin hem ruhsal sağlığı hem de sınav performansı üzerinde büyük etkisinin olduğunu belirtiyor.
Sınava sayılı günler kala uzmanlar, öğrencilerin kaygısını azaltmak ve bu süreci daha sağlıklı geçirmelerini sağlamak için son hafta akademik yükten çok psikolojik destekle güçlendirilmeleri gerektiğini söylüyor.
Sınavın sadece bilgiyle değil aynı zamanda stresle başa çıkabilme becerisiyle kazanıldığını belirten uzmanlar, dengeli uyku, sağlıklı beslenme, nefes egzersizleri ve olumlu ebeveyn tutumunun öğrencilerin kaygı düzeyini önemli ölçüde düşürdüğünü ifade ediyor.
2025 LGS giriş belgeleri açıklandı mı? LGS yeri nasıl öğrenilir?
MEB'den LGS adaylarına sınav önerileri
Bu kapsamda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Engin Deniz, "Sınav sürecini bir yarış olarak görmek, öğrencilerde rekabeti ve kıyaslamayı teşvik eder. Kıyaslama, çocuğa 'Sen yetersizsin' mesajı verir. Bu bakış açısı, genellikle kaygı, öz güven zedelenmesi ve tükenmişlik gibi olumsuz psikolojik sonuçlar doğurur. Oysa süreci bir gelişim yolculuğu olarak değerlendirmek, öğrencinin yalnızca bilgi değil emek, sabır, sorumluluk ve hedef belirleme gibi temel yaşam becerilerini kazandığı bir deneyime dönüşmesini sağlar." dedi.
Bu yaklaşımın, bireyin kendini sadece sınav sonucuna göre değil içsel ilerlemesine göre değerlendirmesini teşvik edeceğini belirten Deniz, ailelerin ve eğitimcilerin de bu sürece destekleyici gözle yaklaşmalarının, öğrencinin öz güvenini ve psikolojik sağlamlığını olumlu yönde etkileyeceğini vurguladı.
Eğitim sisteminin uzun yıllardır sonuç odaklı ve sınav başarısını merkeze alan yapıda işlediğine dikkati çeken Deniz, "Bu durum, öğrencilerin sadece akademik değil psikolojik yüklerini de artırmaktadır. 'Başarılıysan değerlisin' mesajı, çocuklarda koşullu kabul duygusu yaratmakta, başarısızlık ise yetersizlik ve değersizlik hissiyle içselleştirilmektedir." diye konuştu.
Deniz, sürekli sınav maratonu yaşayan gençlerin, gelişimsel dönemlerini özgürce keşfetme ve kendi kimliklerini inşa etme fırsatından mahrum kaldıklarını, eğitim sisteminin bütüncül bakış açısıyla öğrenmeyi merkeze almasının ve bireysel farklılıkları gözetmesinin psikolojik esneklik açısından elzem olduğunu belirtti.
Psikolojik dayanıklılığı, bireyin stresli yaşam olayları karşısında toparlanma kapasitesi olarak tanımlayan Deniz, bunu geliştirmek için uzun vadede okullarda sürekli psikolojik danışmanlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, yaşam becerileri eğitiminin müfredata entegrasyonu, öğrencilerin sadece akademik değil duygusal ve sosyal gelişimlerinin de desteklenmesi ve ailelere yönelik farkındalık eğitimlerinin verilmesi gerektiğini ifade etti.
Bu desteklerin, öğrencilerin sadece sınavlarda değil yaşam boyu karşılaşacakları zorluklarla baş etme becerilerini güçlendireceğini vurgulayan Deniz, psikolojik dayanıklılığın öğrenilen bir yetkinlik olduğunu ve her çocuğun bunu geliştirmeye hakkının bulunduğunu sözlerine ekledi.
- "ZİHİNSEL RAHATLAMA SINAV ÖNCESİ SÜREÇTE BÜYÜK ÖNEM TAŞIR"
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammet Öztabak, sınava sayılı günler kala en önemli şeyin mevcut bilgileri pekiştirmek ve zihinsel dayanıklılığı korumak olduğunu söyledi.
Özellikle son hafta yeni bir konuya çalışmak yerine bilinenlerin tekrar edilmesi gerektiğini belirten Öztabak, "Hatalarınızı gözden geçirmek, eksiklerinizi kapatmanın en etkili yoludur. Önceki yılların sorularını ve deneme sınavlarını mutlaka çözün. Sınav soruları da önemli bir öğrenme aracıdır. Ne kadar çok pratik yaparsanız o kadar hazır hissedersiniz." dedi.
Öğrencilerin gerçek sınavın provasını yapar gibi denemelerde süre tutmaları gerektiğini kaydeden Öztabak, zaman yönetimi becerisinin sınav başarısının anahtarı olduğunu, sıfır kaygı beklentisinin gerçekçi olmadığını ve hafif kaygının kişiyi motive edeceğini dile getirdi.
Öztabak, "Nefes egzersizleri, kısa yürüyüşler ya da kendinize yaptığınız olumlu telkinler size iyi gelecektir. Biyolojik saatinizi düzene koyun, erken yatın, erken kalkın. Sınav sabahı sindirimi kolay, hafif bir kahvaltı yapın. Yağlı, ağır yiyeceklerden kaçının. Sınava gireceğiniz okulu önceden ziyaret edin. Böylece sınav sabahı yabancılık hissi azalır, kaygı yerini kontrollü bir rahatlığa bırakır." tavsiyesinde bulundu.
Sınav sürecinin zaman zaman stresli olabileceğine ve bu dönemde heyecan ve kaygı hissetmenin son derece doğal olduğuna dikkati çeken Öztabak, şöyle devam etti:
"Bu duyguların belli bir düzeyde olması, sizi motive edebilir. 'Kaygı hissetmem normal.' diyerek kendinize bunu hatırlatın. Sınav yaklaştıkça 'Ya kazanamazsam?', 'Ailem hayal kırıklığına uğrar mı?' gibi düşünceler aklınıza gelebilir. Bu tür düşünceler sizi yalnızlaştırmasın. Duygularınızı ailenizle veya güvendiğiniz biriyle paylaşmak, onları bastırmaktan çok daha sağlıklıdır ve sizi rahatlatır. Zihinsel rahatlama, sınav öncesi süreçte büyük önem taşır. Özellikle gevşeme teknikleri ve nefes egzersizleri stres seviyenizi azaltır ve dikkatinizi toplamanıza yardımcı olur. Ayrıca günlük rutininizi sınava kadar korumaya çalışın."
Her çocuğun potansiyelinin, yeteneğinin ve ilgisinin farklı olduğunu ve bu sebeple hiçbir ebeveynin kendi beklentilerini çocuklarına yüklememeleri gerektiğini kaydeden Öztabak, "Anne babanın çocuktan beklentileri, çocuğun ilgi, yetenek, yeterlilik ve potansiyeline göre olmalıdır, başkalarıyla kıyaslamamalı, taşıyamayacağı yükü çocuğun omuzlarına yüklememelidir. Ebeveynler, çocuklarıyla güven ortamı oluşturmalı, ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna çocuklarıyla ilişkilerini tehlikeye atmamalıdırlar." ifadelerini kullandı.
Kaygının bulaşıcı olduğuna ve ebeveynlerin sürekli kaygılı olmasının çocuğun da kaygılanmasına sebebiyet vereceğine dikkati çeken Öztabak, zorlu sınav dönemlerinin çocuğun en çok desteğe, fark edilmeye, kabul görmeye, değerli hissetmeye ve güvenilmeye ihtiyaç duyduğu dönemler olduğunu belirtti.
Çocukların fiziksel ihtiyaçlarının yanında duygusal ihtiyaçlarının da doyurulması gerektiğini söyleyen Öztabak, anne babalara "Sürekli yönlendiren değil destekleyen ebeveyn olmaya çalışın. Sürekli kontrol eden yerine alan açan, alternatif üreten ve yanında olduğunu hissettiren olmayı tercih edin. İğneleyici, eleştirel bir dil yerine motive edici, olumlu bir dil kullanın." tavsiyesinde bulundu.
- "ÇOCUKLARIMIZ, HEYECANLARINI AZALTMAK İÇİN KENDİ YARDIM TEKNİKLERİNİ KULLANABİLİRLER"
FSMVÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Pınar Vural da LGS için hazırlanan öğrencilerin her zaman yaptıklarından farklı şeyler yapmamaları, aynı çalışma programı ve beslenme düzeniyle bu süreci devam ettirmelerinin gerektiğini söyledi.
Sınavdan önceki akşam her zaman yenilen yemeğin yenilmesi ve sabah da her zamanki kahvaltını yapılması tavsiyesinde bulunan Vural, "Çocuklarımız, heyecanlarını azaltmak için kendi yardım tekniklerini kullanabilirler. Gevşeme tekniklerini öğrenip uygulayabilirler." ifadelerini kullandı.
Başarısızlık endişesinin aslında çoğu çocuk için anne ve babasının sevgisini kaybetme korkusundan kaynaklanabileceğine dikkati çeken Vural, "Burada anne babalara iş düşüyor. Çocuklarına sevgilerinin hiçbir koşulda değişmeyeceğini anlatmalılar." diye konuştu.
Bu noktada anne ve babalara büyük bir görev ve sorumluluğun düştüğünü dile getiren Vural, duyguların bulaşıcı olduğunu, ebeveynlerin kendi heyecanlarını yönetememeleri durumunda bu duygunun çocuklara da bulaşabileceği ve heyecanlarının daha da artabileceği uyarısında bulundu.
Ebeveynlerin dikkatli olmaları gerektiğini dile getiren Vural, "Bu nedenle aileler, kendi heyecanlarını doğru yönetmeli ve çocuklarına bulaştırmamayı başarmalıdırlar." dedi.
- "'BAŞARAMAYACAĞIM' GİBİ SÖZLER, KAYGININ ARTMASINA NEDEN OLABİLİR"
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesinden Klinik Psikolog Derya Büşra Güneş de sınav kaygısının belirli düzeyde faydalı olabileceğini ancak yoğun kaygının öğrenilen bilgilerin etkili biçimde kullanılmasını engelleyerek öğrencilerin sınav performansını olumsuz etkileyebileceğini söyledi.
Sınav kaygısını sınav öncesinde, sırasında ya da sonrasında ortaya çıkabilen yoğun endişe hali olarak tanımlayan Güneş, "Bu durum dikkat dağınıklığı, unutkanlık, mide bulantısı, kalp çarpıntısı gibi fiziksel ve zihinsel belirtilerle kendini gösterebilir. 'Başaramayacağım, yetersizim.' gibi sözler ise kaygının daha da artmasına neden olabilir." dedi.
Sınav kaygısının yalnızca öğrencilerde değil ebeveynlerde de yoğun şekilde hissedilebildiğini kaydeden Güneş, "Sınav dönemlerinde ailelerin tutumu, çocukların kaygı düzeyini doğrudan etkiler. Özellikle sınavı bir başarı ya da başarısızlık göstergesi olarak görmek, çocukların üzerindeki baskıyı artırır. Her çocuğun ilgi alanı, öğrenme kapasitesi ve gelişim hızı farklıdır. Başkalarının puanı, başarı sırası ya da sınav ortalamaları gibi konulara odaklanmak yerine, çocuğun bireysel gelişimine ve çabasına odaklanılmalı." ifadelerini kullandı.
Kaygıyı azaltmak için önerilerde bulunan Güneş, "Zamanı verimli yönetin, beslenme ve uykuyu önemseyin, gerçekçi düşünün, fiziksel belirtileri felaket haline getirmeyin, nefes ve gevşeme egzersizleri uygulayın, ertelemeyin, kıyaslamalardan uzak durun, yeni besinler ya da ilaçlar denemeyin, olumsuz düşünceleri yeniden çerçeveleyin, gerekirse destek alın." diye konuştu.
"SINAV GÜNÜ KAHVALTIYI ATLAMAYIN"
Etlik Şehir Hastanesi Uzman Diyetisyeni Yasemin Kuşcu AA muhabirine yaptığı açıklamada, LGS sınavına girecek öğrencilerin bu süreçte hem bedensel hem zihinsel performanslarını koruyabilmeleri için sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle sınav sabahı protein yönünden zengin bir kahvaltının, konsantrasyona büyük etkisi olacağını vurgulayan Kuşcu, "Adaylar, kahvaltıda proteinden zengin besinleri tüketmeye çalışsın. Özellikle yumurta ve peynir, bunun yanında ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişleri de kahvaltıda bulundurmaları, konsantrasyon açısından önemli olacaktır. Kahvaltıda tahıl ürünleri, sebze ve meyve de tüketebilirler." dedi.
Sınav öncesi ve sabahında bazı gıdalardan uzak durulması gerektiğine işaret eden Kuşcu, aşırı yağlı ve tuzlu yiyeceklerin mide rahatsızlıklarına yol açabileceğini ve susuzluk hissini artırabileceğini dile getirdi.
- SINAV SABAHI KLASIK BİR KAHVALTIYLA YOLA ÇIKILMALI
Basit şeker içeren gıdaların, sınav sırasında uyku hali ve dikkat dağınıklığına yol açabileceğini belirten Kuşcu, asitli ve şekerli yiyecekler yerine kuru meyvelerin tercih edilmesini önerdi.
Kuşcu, kafein içeren içeceklerden, çay, kahve ve meşrubatlardan uzak durulması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bunların da yine üretik etkisi ve konsantrasyon üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Bu nedenle bu tür içecekleri de tüketmemeliyiz. Taze meyve suları tercih edilebilir. Yani daha çok sınav sabahı özellikle yumurta, peynir... Aslında klasik bir kahvaltıyla yola çıkılmalı. Mide ve bağırsak sağlığında da bunlar üzerinde rahatsızlık oluşturmayacak gıdalar tüketilmeli. Sınavdan bir gün önce de özellikle hafif yiyecekler tüketmeye dikkat edilmeli."
Yeterli uyku ve sıvı tüketiminin önemini vurgulayan Kuşcu, "Günde 2 litre kadar su tüketilmeli. Adayların bu süreçte aşırı fiziksel aktiviteden kaçınmaları da gerekiyor." dedi.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews