Haber7
ABD Başkanı Donald Trump, ABD'de doğan herkesin otomatik vatandaşlık hakkını sınırlandırmak ve göçmen çocukları daha uzun süre gözaltında tutmak gibi uygulamaları başlatma kararı aldı. Karar federal yargıç tarafından anayasaya aykırı olduğuna karar verilerek hükümsüz kılındı. Yargıç Deborah Boardman, ABD'nin tamamında geçerli olacak şekilde Trump’ın kararını yeniden durdurmuş oldu. Trump'ın göçmen karşıtı politikalarına tepki büyürken, yargı makamları hukuksuz hamlelerin önüne geçmeye çalışıyor. Bu karar emrin uygulanmasına engel olan dördüncü karar oldu.
Seçim kampanyasında vaat ettiği göçmen karşıtı politikası sebebiyle tepki almaya devam eden Trump, anayasal vatandaşlık hakkını ve göçmen çocukları koruyan yasal düzenlemeleri sınırlamak istiyor. Ancak federal mahkemeler bu zamana kadar Trump yönetiminin girişimlerini ya durdurdu ya da ciddi eleştiriler yöneltti.
TRUMP VE YARGI KARŞI KARŞIYA
Donald Trump ABD topraklarında doğan herkesin otomatik olarak ABD vatandaşı olmasını sağlayan Anayasa'nın 14. Değişikliği-Yurttaşlık maddesini ikinci başkanlık döneminin ilk günü imzaladığı bir başkanlık kararnamesiyle sınırlamayı hedefliyordu. Kararnameye göre, anne babadan biri kaçak (yasal statüden yoksun) göçmense ve diğeri ABD yurttaşı veya çalışma hakkını kapsayan “yeşil kart" sahibi değilse,anne babanın her ikisi de ABD’de yalnızca geçici vizeyle bulunuyorsa, ABD’de doğan bebekleri yurttaş olamayacaklardı.
Kararname, federal kurumlara 30 gün içinde bu kapsama giren çocuklara yurttaşlık belgesi verilmesini durdurmayı emrediyordu. Fakat kararname ve Trump’ın göçmen çocuklara dair talepleri büyük bir tepkiyle karşılaştı.
ABD Anayasası'nın 14. Değişikliği, ABD topraklarında doğan herkese vatandaşlık hakkı tanıyor. Bu sebeple Trump’ın bu anayasal hakkı yürütme kararıyla değiştirmesi mümkün olmadığı ifade edildi. Bir diğer konu ise göçmen çocukların gözaltı süresi.
Trump yönetimi, göçmen çocukların ailesiyle birlikte gözaltında tutulma süresini sınırlayan ve şartlarını belirleyen Flores Anlaşması’nı kaldırmak istiyor. Böylece çocuklar daha uzun süre gözaltında kalabilecek ve aileleriyle birlikte tutulabilecekler.Diğer bir federal yargıç (Dolly Gee), Trump yönetiminin Flores Anlaşması’nı sonlandırma talebine şüpheyle yaklaştı. Mahkeme, çocukların uzun süre gözaltında tutulmasının insan haklarına aykırı olabileceğini belirtti. Özellikle bazı çocukların haftalarca tutulduğu ortaya çıktı. Mahkeme henüz kesin karar vermedi ama Flores anlaşmasını savunanlar, bu düzenlemenin kaldırılmasının çocukları korumasız bırakacağını söylüyor.GÖÇMEN ÇOCUKLAR ZOR KOŞULLARDA TUTULUYOR
Trump yönetimi son aylarda gözaltındaki göçmen çocuklara yönelik hukuki hizmetleri hedef alırken, ebeveynlerin ve velilerin çocuklarını devlet gözetiminden geri almasını zorlaştı. Ek olarak federal ajanlara göçmen gençlere ülkeyi gönüllü olarak terk etmek isteyip istemediklerini sormaları talimatı verildi.
Çocuk Hakları Hukuk Direktörü Yardımcısı Leecia Welch, göçmen çocukların gözaltı koşullarına dair verdiği röportajda, "Hapishane hücrelerinde günlerini, sadece ramen eriştesiyle, gece gündüz açık ışıklarla, güneş ışığı olmadan, dış dünyayla hiçbir bağlantısı olmadan ve gardiyanların önünde tuvaleti kullanmanın onur kırıcı etkisiyle geçiren çocuklarla tanıştım. Üstüne üstlük bir de üstüne aile gözetim merkezine götürülüp sonu görünmeyen bir şekilde kilit altında tutulmak mı? Gerçekten utanç verici," dedi.
GÖZALTI VE SINIR DIŞI SAYILARI REKOR KIRDI
Trump hükümetinin göçmen politikaları yalnızca yasal düzenlemelerle sınırlı kalmadı. Trump yönetiminin ikinci döneminde sınır geçişleri azalırken, Amerika Birleşik Devletleri Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE ) tutuklamaları iki katına çıktı ve gözaltındaki göçmen sayısı tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Trump, görev süresinde 10 milyondan fazla kaçak göçmeni sınır dışı etme sözü verdi. Ancak bu süreçte öncelikli olarak suçlulara odaklanılacağı belirtilmesine rağmen, ICE verileri bu alanda yavaş bir ilerleme olduğunu gösteriyor.
Aynı yıl içinde sınır dışı edilen göçmen sayısı ise 267 bini geçti. Özellikle Latin Amerika kökenli ailelerin hedef alındığı bu uygulamalar, insan hakları kuruluşları tarafından "kitlesel gözaltı ve zorla geri gönderme" politikaları olarak tanımlandı. Ayrıca Trump döneminde ICE operasyonlarının, okullar, ibadethaneler ve hastaneler gibi "güvenli bölgelerde" de yürütülmeye çalışılması, kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) ve diğer insan hakları örgütleri, bu politikaların özellikle çocukları ve ailesiyle yaşayan göçmenleri orantısız şekilde etkilediğini, bunun da toplumda korku iklimi oluşturduğunu vurguluyor. Birçok çocuk, ebeveynlerinden habersiz şekilde gözaltına alınırken, aileler aylarca birbirinden ayrı bırakıldı. Bazı göçmen çocuklar, yıllarca sürebilecek olan göçmenlik davaları sonuçlanana kadar devlet koruması altında tutuluyor.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews