Haber7
Her şey söylüyor hiçbir şey yapmıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın İran ve İsrail savaşına ilişkin çelişkili açıklamalarda bulunması kamuoyunda rahatsızlığa neden olmaya başladı.
Savaşı sona erdirip barışı getireceğini söyleyen Trump, İran dini lideri Hamaney’i öldürmenin ve İsrail’in bombalama kampanyasına katılmanın ABD için bir seçenek olabileceğini öne sürmüştü.
"NETANYAHU TRUMP'I KANDIRMAYA ÇALIŞIYOR"
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Trump’ın savaşa dair kararını 2 hafta içinde açıklayacağı beklenirken analistler Trump’ın net bir stratejisi ve taktiği bulunmadığı, Netanyahu’nun ABD’yi İran savaşına sürüklediğini tartışıyor.
Öte yandan Trump’ın İran’a karşı saldırgan tutum benimseyerek nükleer programdan tamamen vazgeçmeye zorlaması isteniyor. Ancak uzmanlar İran ve ABD arasında yaşanacak olası bir savaşın tam kapsamlı olacağı ve bölgeyi felakete sürükleyeceğini belirtirken Trump’ın İran’ı tehdit yoluyla “tam teslimiyet” sağlamaya zorladığı belirtiliyor.
İran- Amerikan Konseyi Başkanı Cemal Abdi Al Jazeera’ya yaptığı açıklamada, "Bence kendini öngörülemez bir deli olarak göstermeye çalışıyor ve bunu yaparken de İran'ın onlarca yıldır zenginleştirme programını tamamen ortadan kaldırmayı reddettiği bu çok sert çizgide ısrar edebiliyor" dedi.
Öte yandan Abdi, Trump’ın Netanyahu tarafından kandırılmaya çalışıldığı ve İran’a tümüyle saldırması için uğraştığını belirtti.
"HER ŞEYİ SÖYLÜYOR, HİÇBİR ŞEY YAPMIYOR"
İran asıllı analist Negar Murtazavi ise Trump’ın “Her şeyi söylüyor ama hiçbir şey yapmıyor” diyerek, “Barış başkanı olarak kampanya yürüttü... Çatışmaları sonlandıracağına söz verdi. Rusya-Ukrayna sona ermedi. Gazze tırmandı ve rejim değişikliği savaşı gibi görünen üçüncü büyük Orta Doğu savaşının kendi gözetiminde başlamasına izin verdi. Yani bir şey söylüyor. Hiçbir şey yapıyor.” dedi.
KÜRESEL ENERJİ DENGELERİNE ETKİSİ
Öte yandan İran hükümeti ise ABD’nin herhangi bir saldırısı karşısında sert bir şekilde yanıt vereceğine dair söz vermiş, bölgede bulunan ABD askeri üslerinin İran füze saldırılarına maruz kalabileceğini ve savaşın tırmanması durumunda Körfez’deki nakliye yollarının bozularak küresel enerji dengelerini kökünden etkileyeceği belirtiliyor.
İran milletvekilleri İran’ın Körfezi Hint Okyanusu’na bağlayan ve dünya petrolünün yüzde 20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı’nı kapatabileceğini öne sürdü.
Irak'ta, Bush'un rejim değişikliği savaşı yıllarca süren mezhepsel kan dökülmesine ve DEAŞ gibi grupların yükselişine yol açtı. Afganistan'da, ABD güçleri Taliban'ı başkent Kabil'den devirdikten sonra 20 yıl boyunca savaştı, ancak ABD birlikleri geri çekilince grubun hızla iktidara geri döndüğünü gördü.
Uzmanlar, İran'ın yönetim sisteminin ABD ve İsrail darbeleriyle devrilse bile, ABD'li savaş şahinlerinin ne istediklerine dikkat etmeleri gerektiği konusunda uyarıyor.
"BU BİZİM SAVAŞIMIZ DEĞİL"
Hak savunucusu DAWN grubunun yöneticisi Sarah Leah Whitson ise Trump’ın İran’da rejim değişikliği ile ilgilenmediğini belirterek, "İran'a yönelik saldırıların sadece daha geniş bir bölgesel savaşa değil, potansiyel olarak küresel bir savaşa dönüşme olasılığı son derece yüksek. Bu nedenle, Başkan Trump'ın devam eden saldırganlığı ve düşmanca söylemi sadece ateşe benzin dökmekten başka bir şey değil" dedi.
İsrail –İran savaşına karşı çıkan Cumhuriyetçi Senatör Tim Kaine, “Anayasa, yürütme organının, Amerika Birleşik Devletleri'ne saldırmamış egemen bir ülkeye karşı tek taraflı olarak savaş eylemi gerçekleştirmesine izin vermiyor. Kongre, İran'a savaş ilan etme yetkisine sahiptir. İsrail ile İran arasındaki devam eden savaş bizim savaşımız değildir." diyerek ABD’nin savaşta herhangi bir yeri olmadığını vurguladı.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews