Gazze'deki Avustralyalı doktorlar: 9 aylık hamile, başı kesilmiş bir kadını doğurttuk

Gazze'nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi'nde gönüllü olarak görev yapan Avustralyalı doktorlar Dr. Nada Abu Alrub ve Dr. Saya Aziz, sosyal medya üzerinden paylaştıkları bir video ile İsrail'in devam eden saldırıları altındaki bölgede yaşanan insani felaketi ve hastanedeki korkunç koşulları anlattı. Doktorlar, her an ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını belirtti.

"BURASI TAM BİR KABUS"

Dr. Nada Abu Alrub, Gazze'ye ilk olarak El-Aksa Hastanesi'nin orta bölümüne vardıklarını ve oradaki durumun "berbat" olduğunu ifade etti. Hastaların yüzde 70 ila 80'inin çocuklar ve hamile kadınlardan oluştuğunu belirten Dr. Abu Alrub, "Bir kişinin ailesinden hayatta kalan tek fert olması çok yaygındı. Herkes ailesinin çoğunu kaybetmiş" dedi.

"HER AN ÖLEBİLECEĞİMİZİ BİLİYORUZ"

Ancak kuzeydeki El Şifa Hastanesi'ne geldiklerinde karşılaştıkları manzarayı "tam bir kabus" olarak nitelendiren Dr. Abu Alrub, "Bu videoyu çekiyoruz çünkü maalesef her an ölebileceğimizi biliyoruz. Kaldığımız yer, eski doğumhanenin içinde. Her yer bombalanmış durumda ve bombalamalar hala devam ediyor" şeklinde konuştu. Hastaneye ulaşımın 8 saat sürdüğünü ve gelir gelmez her yönden saldırıya uğradıklarını belirten Alrub, "Apache, F-35, F-16, botlar, her türlü silahla hastanenin etrafından her yönden bize saldırıldı. Gelen hasta ve ölü sayısı inanılmaz. Hastanede hala enkaz altında 1500'den fazla insan var" ifadelerini kullandı.

TEMEL TIBBİ MALZEMELER DAHİ YOK

Anestezist Dr. Saya Aziz ise hastanedeki malzeme ve ekipman eksikliğinin boyutlarını gözler önüne serdi. Ameliyathanede temel hijyen malzemelerinin dahi bulunmadığını vurgulayan Dr. Aziz, "Ameliyathane odasında el yıkamak için sabun yok, eldiven yok, hiçbir şey yok. Hastaları yerde tedavi ediyoruz. Cerrahlarla kirli bir aspiratörü paylaşmak zorundayız. Hiçbir şekilde sterilite sağlanamıyor" dedi.

Dr. Aziz, hastaların ameliyathaneye yürüyerek geldiğini, ameliyat yataklarının bozuk olduğunu ve bir saat sürmesi gereken ameliyatların malzeme arayışı nedeniyle üç saati bulduğunu belirtti. Dr. Aziz, "Hastaları iyileşme odasına bile değil, doğrudan yere yatırmak zorunda kaldım. Pansuman bile değiştiremiyorlar. Hiçbir şey yok" diye konuştu.

SAĞLIK SİSTEMİ TAMAMEN ÇÖKTÜ

Her iki doktor da Gazze'deki sağlık sisteminin tamamen çöktüğünü vurguladı. Dr. Aziz, yerel sağlık çalışanlarının 48 saati bulan vardiyalarla aralıksız çalıştığını, ancak bitkin düştüklerini ve yetersiz beslendiklerini söyledi. Dr. Aziz, "Hepsi zayıf, bitkin, tükenmiş. İki yıldır bunu yapıyorlar. Ve her bir hastaya olan bağlılıklarını, her bir hayatı kurtarmaya çalışmalarını görmek... Onlara hayranım" dedi.

"BAŞI KESİLMİŞ 9 AYLIK HAMİLE KADINI DOĞURTTUK"

İnternet ve elektriğin kesik olmasının kasıtlı bir psikolojik savaş olduğunu belirten Dr. Saya Aziz, "Kimseyle iletişim kurmanın hiçbir yolu yok. Bu kasıtlı bir psikolojik savaş" ifadelerini kullandı. Dr. Abu Alrub ise bir kitlesel yaralanma vakasını anlatırken, "Ağrı kesicimiz bile yok. Sahip olduğumuz tek şey ketamin. Başı kesilmiş, dokuz aylık hamile bir kadın vardı, onu acil serviste acil sezaryenle doğurtmak zorunda kaldık" dedi.

"İNSANLIĞIMIZ ÜZERİNDE BİR LEKE"

Dr. Saya Aziz, tanık oldukları vahşetin insanlık için bir utanç olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu, insanlığımız üzerinde bir leke. Ve kendime insan demekten utanıyorum. Temelde sessiz kalan bir Avustralyalı olmaktan utanıyorum. Avustralya Parlamentosu'ndaki herhangi bir bakana meydan okurum, gelip burada bizimle bir gün geçirsin. Gelip bir gün geçirmelerini ve sonra F-35 parçalarının öldürücü olup olmadığına karar vermelerini isterim. Şu anda bir silah ambargosuna ihtiyacımız var. Artık yeter."

"TARİF EDECEK SÖZ YOK"

Dr. Nada Abu Alrub ise dünyaya yardım çağrısını şu sözlerle yineledi: "Lütfen birisi bu terörü ve dehşeti durdurabilir mi? Lütfen birisi durdurabilir mi? Buradaki insanların artık yetti. Bizim de yetti. Tarif edecek söz yok."

Kaynak: HABER7.COM