Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazi Üniversitesi'nde 2025-2026 akademik yılı açılış törenine katıldı. Konuşmasında Gazze'de sağlanan ateşkesten memnun olduklarını söyleyen Fidan, ateşkesin takipçisi olacaklarını belirtti. Suriye'de yaşananlara da değinen Bakan Fidan, Suriye'nin önünde bir fırsat olduğunu ve bu fırsatı İsrail'in heba etmesine müsaade etmeyeceklerini söyledi.
"ÜRETEN İNSANLAR YETİŞTİRMEK BİZİM GİBİ KÜRESEL HEDEFLERİ OLAN BİR ÜLKE İÇİN OLMAZSA OLMAZDIR"
Artık bilgi rekabetinde yapay zeka çağına gelindiğini söyleyen Bakan Fidan, "Bu çağda küresel rekabetle bizi öne çıkaracak imkan ve kabiliyetlere sahip olmamız elzemdir. Bu yolda akademi dünyasına sizlerin de bildiği gibi son derece önemli roller düşmekte. Akademide bulunduğumuz yer daha iyi tarih anlatımı, alan çalışmaları, dil ve kültür eğitimi, veri analizi gibi çok yönlü birikimlerle de ayrıca üstlenmelidir. Çok disiplinli düşünebilen, derinlikli analiz yapabilen ve üreten insanlar yetiştirmek bizim gibi küresel hedefleri olan bir ülke için olmazsa olmazdır" diye konuştu.
Görev yaptığı tüm alanlarda ve sürelerde bilginin öneminin farkına vardığını söyleyen Bakan Fidan, "Bilginin olmadığı yerde yaşanan sorunlar çoğu zaman kişisel değil, sistemik sorunlar. Bu sistemik sorunları çözmenin yolu bilgiyi üretmekten, bilgiyi kurumsallaştırmaktan ve bilgiye dayalı bir devlet aklını sürekli beslemekten geçmekte. Bu anlayışla ben şu anda bulunduğum görev itibarıyla bakanlığımızla akademik birikimden istifade etmeye büyük önem vermekte, bu yönde ilgili arkadaşlarla sürekli çalışmalar yapmaktayız. Dış politikamız diplomatların yanı sıra akademinin, düşünce kuruluşlarının ve bağımsız araştırmacıların da katkılarıyla zenginleşmektedir. Son bir yılda Stratejik Araştırmalar Merkezimiz birçok dış politika alanında değerli akademisyen ve araştırmacılarımızın katkılarıyla çalıştaylar düzenledi. Benim arkadaşlara her zaman bir yönlendirmem oluyor. O da şu; biz bakanlık olarak binlerce diplomat arkadaşımız sürekli diplomasinin pratiğiyle meşguller, cari sorunlarla meşguller. Ama bir grup aklın da daha üstten, konuları daha derinlikli, çok boyutlu ve gündelik etkileşimden biraz da bağımsız düşünebilen bir durumda olması lazım. Onun için her zaman söylüyoruz; diplomasi alanında da teoriyle pratiğin el ele gitmesi şart. Sadece diplomatların hakim olduğu bir diplomasi alanı bizi eksik bırakır. Düşünce beslemesi olmaz. Teoriyle pratiği uygun bir oranda uygun mekanlarda bir araya getirmemiz gerekiyor. Dışişleri Bakanlığı'nda da bu türden platformları oluşturmanın gayreti içerisindeyiz" ifadelerini kullandı.
Dünya'a düzenin sürekli değiştiğini ve değişen düzenle birlikte birçok noktada krizler yaşandığına dikkati çeken Bakan Fidan, "Değişimin hızına yetişmeye çalışan dünyamız, bugün adeta bir krizler çağı yaşıyor. İnsanlık aynı anda tüm cephelerde tabiri caizse sınanmakta. Buna mukabil uluslararası barış ve güvenliği korumaktan sorumlu organlar maalesef çıkar hesaplarının gölgesinde kalmaktadırlar. Sayın Cumhurbaşkanımızın veciz ifadeleriyle güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir düzenin inşası artık insanlığın müşterek sorumluluğu haline gelmiştir. Bu anlayışla adalet ve hakkaniyet ve çok taraflılık ilkelerine dayalı bir düzenin savunucusu olmayı sürdüreceğiz" dedi.
"GAZZE'DE ATEŞKESİN SAĞLANMASINDAN BÜYÜK BİR MEMNUNİYET DUYMAKTAYIZ"
Dünyanın dört bir yanında farklı sahalarda hiç durmadan aralıksız bir diplomasi faaliyeti içerisinde olduklarını belirten Bakan Fidan, "Savaşların gölgesinde barışın umudunu, çatışmaların ortasında insan onurunu, sesini diri tutuyoruz. Geniş bir coğrafyada ara bulucu ve kolaylaştırıcı rolümüzle öne çıkıyoruz. Bölgesel sahiplenme anlayışıyla elimizdeki tüm imkanları kullanarak çözüm için çalışıyoruz. Hayata geçirdiğimiz girişimler bölgemizin mukadderatına bizzat sahip çıkma irademizin de sembolü haline gelmiştir. Hepinizin malumu içinde yaşadığımız coğrafya son yıllarda derin sarsıntılara sahne olmakta. Afganistan'dan Doğu Akdeniz'e Karadeniz'den Batı Afrika boynuzuna uzanan bir kriz kuşağı içerisinde yer almaktayız. Çoğu zaman meselelerin tam kalbinde yer alıyoruz. Gazze'de iki yıl aşkın bir süredir devam eden soykırım karşısında uluslararası vicdanın sesi olduk. Filistin davasında uluslararası toplumu seferber ederek ilk defa bu denli kapsayıcı ve temsil gücü yüksek platformların hayata geçirilmesine ülkemiz öncülük etti. Bugün Filistin devletinin tanınması yönünde oluşan ivme uluslararası düzeyde tesis ettiğimiz eş güdüm ve kararlılığın sonucudur. Filistin meselesi bağlamında oluşan bu farkındalık neticesinde evvelce İsrail'i kayıtsız şartsız destekleyen ülkelerin pozisyonları dahi yapıcı ve dengeli bir noktaya evrilmeye başlamıştır. Bu çabaların neticesi olarak Gazze'de ateşkesin sağlanmasından büyük bir memnuniyet duymaktayız. Malumunuz hiçbir şey bitmedi. Her şey devam ediyor. Daha dün Paris'te bir toplantıya iştirak ettik. Gazze'yle alakalı. Gazze Barış Planının uygulanmasına dair veçheleri ve bundan sonraki aşamaları ele aldık. Türkiye olarak uluslararası ve bölgesel ortaklarımızla birlikte ateşkesin sahada ve masada takipçisi olmaya devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.
"MİLLİ BÜTÜNLÜĞÜ SAĞLANMIŞ İSTİKRARLI VE REFAH ÜRETEN BİR SURİYE GÖRMEK TEMEL ARZUMUZDUR"
Bugün Suriye'nin toprak bütünlüğü temelinde istikrar ve güvenliğe kavuşması yolunda önemli bir fırsat bulunduğunu söyleyen Bakan Fidan, "İkili ve bölgesel düzeyde tesis ettiğimiz ilişkiler, istikrarı besleyen sağlam bir zemin sunmaktadır. Milli bütünlüğü sağlanmış istikrarlı ve refah üreten bir Suriye görmek temel arzumuzdur. Malumunuz 911 kilometre sınırımız var. Suriye'de, Irak'ta ne olursa onun etkisi burada oluyor. Türkiye'de ne olursa onun etkisi de bu ülkelerde oluyor. İsrail'in de, terör örgütlerinin de bu fırsatı heba etmesine inşallah izin vermeyeceğiz. Biz Suriye'nin geleceğine dair umutluyuz" dedi.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews