Roman Yazarı Murat BELTEK Kimdir.
Yazar Murat Beltek ile yapmış olduğumuz röportaj.
Bize kendinizden bahseder misiniz?
Zonguldak doğumluyum, fakat aslen Trabzonluyum. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlık Bulgarca Bölümü mezunuyum. Şu anda da İstanbul Üniversitesi AUZEF (Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi) Sağlık Kurumları İşletmeciliği Bölümü son sınıftayım.
Özel A Sınıfı kaliteye sahip bir hastanede Uluslararası Pazarlama ve İş Geliştirme Departmanı'nda yönetici olarak çalışıyorum. Evli ve 2 kız çocuğu babasıyım.
Ortaokul yıllarımdan beri rahmetli ağabeyimin de telkinleriyle şiir okumaya çok severim. Şiir okumakla kalmayıp, ortaokuldan itibaren şiir yazıyorum.
Hangi tür romanlar yazıyorsunuz?
Daha çok polisiye üzerine roman ve hikayeler yazıyorum. Son zamanlarda korku ve gerilim üzerine de hikaye ve romanlar yazmaktayım.
Ne zaman beri roman yazıyorsunuz?
Pandemi döneminde evden çalıştığım zamanda roman ve hikaye yazmaya karar verdim.
Bugüne kadar yazmış olduğunuz romanlar nelerdir?
Bugüne kadar daha önce hiç çevirisi yapılmamış felsefe kitabını İngilizce'den Türkçe'ye çevirisini yaptım. Kitabın adı "The Oera Linda El Yazmaları" idi. Yayın Tarihi 2023.
İkinci romanımın adı da "Hesaplaşma Vakti" idi. Yayın Tarihi 2024.
Size ilham veren neydi?
Aslında ilkokuldan beri tiyatro oynuyordum ve ortaokulda kısa hikayeler yazardım. Lisedeyken skeç ve tiyatro oyunu yazmıştım.
Polisiye üzerine çok fazla kitap okurdum, film izlerdim.
Polisiye konusunda bir dergi çıkarma düşüncesindeydim.
İlham üzerine kafamda kurguladığım polisiye romanı bu şekilde ele aldım.
Yani işin özü; çok okumak, ama bilinçli okumak ve çok dinlemek..
Bu hesaplaşma kitabını neye dayanarak yazdınız ya da neyden etkilendiniz. Hayatımızın her alanında hesaplaşmanın olması gerektiğini ve insanlar bazen farkında olmadan defalarca birbirlerini kırıyorlar. Ve hesaplaşmaktan korkuyoruz hesaplaşma vakti var mı?
Kitabımın adına Hesaplaşma Vakti dememin sebebi, suçsuz, günahsız insanlara yapılan zulme karşı boyun eğmemek ve bunu yapan kişilerden hesabın sorulması gerektiği, ama bu hesabı sorarken bile etik çerçevede ve bilinçli olarak hesabın sorulması gerektiğini düşünmem olsa gerek.
Yoksa burada kastedilen, kinci olup intikam alma düşüncesi değil kesinlikle..
Haksızlığa karşı boyun eğmeyip, mücadele etmekten bahsediyorum.
Hayatınızda en çok etkilendiğiniz ve zorlandığınız anlarda pes etmek var mıydı? Ve ve tekrardan dört elle sarılmak bir şeyler yapmak istediğiniz mi?
39 yıllık hayatım boyunca zorlandığım anlar çok oldu, fakat hiç birinde pes etmedim. Aksine hep mücadele ettim.
Hayatta neye meylederseniz, ona yönelirsiniz ve onu kazanmak için mücadele etmekten başka çareniz yoktur. Çünkü kader, gayrete aşıktır.
Ve gördüm ki; zamanında şu şekilde yapsaydım diye üzüldüğüm şeyler, ileride yine karşıma çıktı ve bu sefer hakkını vererek üstesinden gelmesini bildim.
Hayatta hayatımızda bir şeyler olsun istiyorsanız, onun hakkında mücadele etmemiz gerekir. Mücadele etmek de yeterli gelmez bazen, her şeye rağmen istediğimiz şey yine olmuyorsa, ya zamanı vardır, ya da o şey bizim için hayırlı değildir. Yani olmuyorsa vardır bir hikmeti..
Hayat bir tiyatrodan mı ibarettir. yoksa tiyatro bir hayattan mi ibarettir.?Ya da ya da bir öyküden mi ibarettir yoksa bir romandan mı ibarettir.
Hayat bir tiyatrodan ibarettir diyebiliriz. Hepimizin rolleri vardır, onu duruma, zamana ve kişilere göre oynarız. Mutlak iradenin dışında kula kişisel irade kullanma hakkı verilmiştir. Yani ister arabayı dosdoğru kullanalım, ister şarampole yuvarlayalım. İrade, tamamen bize ait.