İsrail ordusu tarafından yakın zamanda gerçekleştirilen esir takası kapsamında Gazze'den serbest bırakılan üç Filistinli çocuk, yardım ararken kaçırılmış ve ardından işkence görmüştü.
İSRAİL ZULMÜNÜ BİR BİR ANLATTI!
Uluslararası Çocuk Savunuculuğu Örgütü'nün (DCIP) Filistin sahası araştırmacıları, İsrail ordusu ile Filistinli silahlı gruplar arasında imzalanan ateşkes anlaşması kapsamında 13 Ekim'de İsrail ordusu tarafından Gazze'ye serbest bırakılan üç Filistinli çocukla röportaj yaptı.
17 yaşındaki Mohammad Nael Khamis Al-Zoghbi, 16 yaşındaki Faris Ibrahim Faris Abu Jabal ve 17 yaşındaki Mahmoud Hani Mohammad Al-Majayda, geçtiğimiz yaz yardım ararken İsrail güçleri tarafından kaçırılmış ve Gazze'nin dışındaki, İsrail'in güneyinde bulunan bir İsrail askeri gözaltı kampı olan Sde Teiman'a nakledilmiş, burada aç bırakılmış ve işkence görmüşlerdi. Mohammad ve Mahmoud, ABD tarafından yönetilen Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın tesisinde yardım ararken kaçırılmışlardı.
İSRAİL BU İŞKENCELERDEN SORUMLU TUTULMALI
DCIP Sorumlu Program Direktörü Ayed Abu Ektaish, “Filistinli çocuklar İsrail askerleri tarafından acımasızca işkence görürken, Amerika Birleşik Devletleri İsrail’in Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırımı desteklemek için silah ve finansman göndermeye devam ediyor” diyerek ekledi:
“Bu üç çocuk, diğer sayısız çocukla birlikte, ömür boyu İsrail güçlerinin uyguladığı işkencenin izlerini silmeye çalışacaklar. İsrail askerleri ve yetkilileri, bu çocukların çektiği acılardan sorumlu tutulmalıdır.”
DCIP'in derlediği belgelerden anlaşıldığı üzere, 16 yaşındaki Faris, 11 Eylül sabahı Morag koridoru yakınlarında babasıyla birlikte yaklaşık 25 Filistinliyle birlikte yardım ararken İsrail güçleri tarafından kaçırıldı. Bir İsrail askeri Faris'i sorguya çekti, ellerini bağlayıp diz çöktürdükten sonra şiddetli bir şekilde dövdü.
Faris, DCIP'ye “ Alnıma o kadar sert vurdu ki, yarılıp dikiş atılması gerekti” dedi. Sorgudan sonra asker Faris'in gözlerini bağladı ve onu bir çukura attı, burada askerler onu ve diğer gözaltına alınanları tekmeledi. Ertesi sabah İsrail güçleri onları Gazze'den İsrail'in güneyindeki Sde Teiman'a nakletti, Karem Abu Salem geçişinde durdular ve gözaltına alınanlara araçtan inerek soyunmaları emredildi. Beyaz tulumlar giydirilen tutuklular, bir saat boyunca yüzüstü yere yatırıldılar ve bu süre boyunca askerlerce tekmelenerek taciz edildiler. 
"BENİ KORKU SARDI!"
Faris, dört gün boyunca Filistinli yetişkinlerle aynı hücrede tutulduktan sonra, içinde yedi çocuğun bulunduğu bir hücreye nakledildi. Bunun ardından Faris, elleri arkadan kelepçelenip bacakları sandalyenin ayaklarına bağlanarak sandalyeye kelepçelendiği başka bir acımasız sorguya maruz kaldı. Faris, sorgu memurunun sorularına her “bilmiyorum” cevabı verdiğinde, bir başka sorgu memuru kafasına ve bacaklarına vuruyordu.
“O anlarda, acıdan başka bir şey hissetmiyordum ve tek odak noktam, acımasız dayak ve ıstıraptan kurtulmanın bir yolunu bulmaktı,” dedi Faris DCIP'ye ve ekledi: "Yiyecek, su ve hatta tuvaleti kullanma imkânı olmadan o saatlere tahammül ettim. Beni korku sardı, hiçbir şey isteyemedim ve sorgu sırasında sık sık idrarımı kaçırdım. Her kaçırdığımda, bana daha sert vuruyor ve İbranice küfürler ediyordu, anlam veremediğim kelimelerle."
Faris daha sonra, İbranice müzik çalan hoparlörlerin bulunduğu beton bir oda olan “disko odasına” götürüldü.
DİSKO ODASI’NDA ÇOCUKLARA İŞKENCE
İsrail güçleri tarafından gözaltına alınan Filistinli çocukların, “disko odası” olarak adlandırılan beton bir bölmede ağır fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz bırakıldığı iddia edildi. Middle East Eye’ın aktardığı tanıklıklara göre çocuklar, saatlerce yerde yatmaya zorlandı ve yüksek sesli İbranice müzikle baskı altına alındı.
BİR GÜN BOYUNCA DÖVÜLDÜM, SAÇLARIM ÇEKİLDİ
Gözaltına alınan çocuklardan Jabal, söz konusu odada bir askerin telefonunda oyun oynadığını, oyunu kaybettiğinde ise kendisine saldırdığını anlattı. Jabal, başının duvara vurulduğunu, tekmelendiğini ve saçının çekildiğini belirterek, “Bir gün boyunca o odada kaldım, sayısız saldırıya maruz kaldım” dedi.
Bir başka çocuk ise bir hapishane görevlisinin kendisine annesinin manipüle edilmiş fotoğrafını göstererek ailesi hakkında asılsız iddialarda bulunduğunu ifade etti.
KÂBUSLAR GÖRÜYOR, ÇIĞLIKLARLA UYANIYORUM
Defense for Children International-Palestine (DCIP) uzmanları, gözaltından çıkan çocukların sağlık durumlarının ağır şekilde etkilendiğini belirtti. Jabal, serbest kaldığında ayakta durmakta zorlandığını, mesane kontrolünü kaybettiğini ve çığlıklarla uyandığı kâbuslar gördüğünü söyledi.
Annesi ise, “Çığlıklarıyla uyanıyorum. O ise korkuyla siniyor ve ‘Lütfen bana vurmayın’ diye yalvarıyor” diyerek yaşananları aktardı.
METAL KELEPÇELER ETİMİ ACITACAK KADAR SIKIYDI
7 Ağustos’ta Rafah’ta yakalanan Majayda, sorgu boyunca gözlerinin bağlandığını, dövüldüğünü ve elektrik verildiğini iddia etti. Çocuğun aktardığına göre askerler sırtına bir “X” işareti çizerek nakil için hazırlandığını belirtti.
Majayda, 12 saatten fazla “disko odası”nda tutulduktan sonra soyularak soğuk bir hücreye kapatıldığını, ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu söyleyerek “Korkunç acıdan ve korkudan bir an bile uyuyamıyordum” dedi. Kelepçelerin aşırı sıkı olması nedeniyle acı çektiğini, sivrisineklerle dolu hücrede sağlık sorunlarının ortaya çıktığını ancak tıbbi yardım alamadığını belirtti.
CANLI KALKAN OLMAMI İSTEDİLER
Majayda, bir İsrail istihbarat görevlisinin kendisine aylık 30 bin şekel maaş karşılığında “canlı kalkan” olarak çalışmayı teklif ettiğini öne sürdü. Teklifi reddetmesinin ardından tekrar “disko odası”na götürüldüğünü, dövüldüğünü ve hücresinde köpek saldırısına uğradığını ifade etti.
Genç çocuk, gördüğü işkencelerin kendisini iki kez intihara sürüklediğini söyledi.
HAPİSHANE ÇOCUKLUĞUMU ELİMDEN ALDI
Serbest bırakılmasının ardından uyku sorunları yaşayan Majayda, DCIP’e yaptığı açıklamada, “Gözlerimi her kapattığımda aynı mekan ve aynı yüzler aklıma geliyor. Hapishane çocukluğumu elimden aldı. Gülmeyi ve güvende hissetmeyi yeniden öğrenmem gerekecek” dedi.
İŞKENCE SAHTE İTİRAFLAR İÇİN KULLANILIYOR
DCIP, çocukların maruz bırakıldığı muamelenin kişiliklerini kırmayı ve sahte itiraflar almayı amaçladığını belirtti. Kuruluş, İsrail’in tutuklama ve sorgu yöntemlerinin Cenevre Sözleşmeleri ile Roma Statüsü’nü ihlal ettiğini vurguladı.
İşkenceye Karşı Sözleşme’ye taraf olan İsrail’in iddiaları araştırmak ve sorumluları cezalandırmakla yükümlü olduğuna dikkat çeken DCIP, çocukların tanıklıklarının bağımsız soruşturmalarla ele alınması gerektiğini, serbest bırakıldıktan sonra yaşadıkları psikolojik travmanın ise uzun süreli destek gerektirdiğini ifade etti.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : BİROL ÖZ