Türkiye’nin savunma teknolojilerinde son dönemde dikkat çeken projelerinden biri olan ASELSAN üretimi Murad AESA (ISR) radarı, Türk hava platformlarına yeni bir kabiliyet kazandırıyor. Savunma Sanayii Uzmanı Kadir Doğan, Haber7 Muhabiri Yavuz Selvi'ye yaptığı değerlendirmede Murad radarının klasik radar sistemlerine kıyasla farklarını, teknolojik altyapısını ve Türkiye’nin bu alanda geldiği noktayı anlattı.
"DAHA HIZLI, DAHA GENİŞ KAPSAMLI"
Doğan, mevcut F-16’larda kullanılan radar sistemlerinin mekanik yapılar üzerine kurulu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Şu anda elimizdeki F-16 Block 50’lerde bulunan AN/APG-68 tipi radarlar mekanik sistemlerdir. İçlerinde hareket eden antenler ve çipler vardır. Bu yapı, radarın belli bir görüş açısı içinde çalışmasını sağlar. Daha geniş alan taramak için anten mekanik olarak sağa sola hareket eder. ISR radarlarda galyum nitrat tabanlı binlerce modül bulunuyor. Her biri küçük bir radar gibi davranıyor. Yani artık tek bir anten yok, binlerce anten var. Bu modüller sabit bir yüzeyde yer alıyor ve radarın hareket etmesine gerek kalmıyor. Bu da çok daha hızlı, hassas ve geniş kapsamlı bir tarama sağlıyor.

"SİNYAL HASSASİYETİ DAHA YÜKSEK"
Doğan, radarın hassasiyetinin ve sinyal kalitesinin klasik sistemlere göre çok daha üstün olduğunu belirtti:
Bu radarlarda gürültü seviyesi çok düşük. Örneğin bir kuşla bir drone’u ayırt edememek eski sistemlerde bir sorundu. Murad gibi AESA radarlar bu ayrımı net biçimde yapabiliyor. Bu da hedef tespitinde büyük bir doğruluk sağlıyor. Klasik radarlar belli bir frekans aralığında çalışır ve bu sinyaller karıştırılabilir. Ancak ISR radarların çip mimarisi sayesinde karıştırma girişimlerine karşı çok daha dirençliler. Aynı anda daha geniş bir alanı kapsayabiliyor, daha fazla hedefi takip edebiliyor.

"KARA VE DENİZDE DE HEDEFLERİ ALGILIYOR"
Doğan, radarın sadece hava hedefleri değil karadaki ve denizdeki hareketli hedefleri de algılayabildiğini belirtti:
“Murad’da SAR (Sentetik Açıklıklı Radar) görüntüleme sistemi dahili olarak bulunuyor. Bu sayede radar yeryüzünü yüksek çözünürlükte tarayabiliyor, yerdeki hareketli hedefleri tespit edip takip edebiliyor. Hedefin geçmiş konumlarını da analiz ederek hareket rotasını çıkarabiliyor. Klasik radarlar sürekli bakım ve ayar ister. Mekanik olduğu için aşınma yaşanır. Murad’da böyle bir durum yok. Bir kez monte ediyorsunuz, sensörün ömrü boyunca çalışıyor. Radarın galyum nitrat tabanlı çiplerini ASELSAN tamamen yerli olarak geliştiriyor. Bu, savunma sanayii için büyük bir teknolojik sıçrama anlamına geliyor. Çünkü bu çip teknolojisi ileride kara, deniz ve uzay radarlarında da kullanılabilecek.”

“MURAD RADARLARI DÜNYA İLE REKABET EDEBİLİYOR"
Murad radarının menzil verilerinin henüz resmî olarak paylaşılmadığını belirten Doğan, Baykar’ın Kızılelma testlerinden elde edilen verilere değindi:
Yaklaşık 200-230 kilometre civarında bir tespit menzili olduğu görülüyor. Bu, F-35’in AN/APG-81 radarına yakın bir değer. Yani Murad AESA şu anda oldukça rekabetçi bir seviyede.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : BİROL ÖZ