AB'nin KKTC'de pembe hayalleri: Ankara ve Lefkoşa arasında kriz peşindeler

Haber7- ÖZEL

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı seçimleri için halk sandık başına gitti. Mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ı, aldığı yüzde 63'e yakın oy oranı ile Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lideri Tufan Erhürman 6.Cumhurbaşkanı seçildi.

KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Erhürman tarihi seçim sonrası açıklamalarda bulunarak, devlet geleneğimiz diyerek Türkiye ile istişare mesajı verdi. 

Erhürman, "Bu zafer Türk halkının zaferidir. Hep birlikte kazandık" diyerek "Türkiye Cumhuriyeti ile istişare etmeksizin Kıbrıs'ta bir dış politikanın belirlenmesi veya Kıbrıs sorununa ilişkin bir politikanın belirlenmesi bugüne kadar hiç söz konusu olmadı. Benim dönemimde de asla söz konusu olmayacak." dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki seçimler sonrası KKTC meclisinde mazbatasını alan Erhürman, Anayasa ve hukukun üstünlüğüne bağlı kalacağını vurgulayarak görevine başladı.

Haber7'ye özel değerlendirmelerde bulunan uzman isimler KKTC'deki sürecin Türkiye ile birlikte şekilleneceğini belirterek süreci değerlendirdi.

ATUN: 1947'TE BAŞIMIZDA SİLAHLARLA UYUYORDUK, ŞİMDİ DEVLETİMİZ VAR

KKTC Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ata Atun ise 1974 yılında Kıbrıs'ta yaşananları hatırlatarak günümüzde adada devlet haline geldiklerini ve daha huzurlu yaşadıklarını belirtti.

Atun, "1974’ten önce başımızda silahlarla uyuyorduk. 1974’ten sonra büyük bir huzur ve güvenli bir yaşam sürüyoruz. Bir devlet ilan edildi, barış içinde hayatımıza devam ediyoruz.

5. Cumhurbaşkanı Tatar kendi propagandasında 'eşit egemen iki devlet kabul edilmeden müzakerelere oturmam' demişti. Türkiye Cumhuriyeti arkasında durmuştu. Müzakereler 2017’den beri hiç yapılmadı gayri resmi görüşmeler oldu.

Sayın Erhürman dün gece sonuçlar belirginleşmeden, 'Ben Türkiye ile uyum içinde dış politikayı yürüteceğim' şeklinde açıklama yapmıştı. Bu sabah mahkemeye mazbatasını almaya giderken ayrı bir açıklama daha yaptı. Kıbrıs konuşunda 'Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte ilerleyeceğiz' dedi." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE'NİN DE ÇİZDİĞİ EŞİT EGEMEN YOLDA İLERLEMEK"

Atun, KKTC konusunda politika ve stratejinin belli olduğunu adada iki devletli çözümün barış getireceğini belirterek, "Türkiye’nin çizdiği yol yaklaşık 2012’den sonra Kıbrıs’ı Türklerin ayrı bir devletinin olması. Kıbrıslı Rumların gasp ettikleri yer birde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var ve Rum kısmı tanınıyor. KKTC’de tanınırsa görüşmeler başlayabilir. Bu görümümeler federasyon zemininde başlayıp konfederasyon ile devam edip 2 devletli bir yol olabilir dedi.

Sayın Tatar’ın söylediği gibi eşit egemen iki devletli çözüm yolunda da adım atmaya başladık. Türk Devletler Teşkilatına KKTC’nin gözlemci ülke katılması, Azerbaycan’a Cumhurbaşkanı olarak gitmesi, uluslarasın iki devlet yolunda gidişatın ne olduğunu göstermektedir.

Erhürman’da aynı şeyleri söylemektedir. Türkiye’nin de çizdiği eşit egemen bir yol çizmek. Türkiye ile müzakereleri devam ettireceğim şeklinde açıklaması var. Politika ve strateji belli." ifadelere yer verdi.

"AB, ABD VE İSRAİL PEMBE HAYALLER PEŞİNDE"

Atun, GKRY, Yunanistan ve İsrail'in pembe hayaller kurarak adada federasyon olacağı düşüncesine kapıldıkları ancak Erhürman'ın Türkiye'nin çizdiği yolda ilerleyeceğini belirterek, "Geçtiğimiz iki haftada Erhürman’ın kazanması için AB ve ABD İsrail dahil olmak üzere taraftarları ile yoğun bir çalışma yaptılar. GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, 'Erhürman ile görüşme için can atıyorum' dedi.  Rum Meclis Başkanı Annita Dimitriu da açıklama yaparak, 'Türkler federasyonu istiyor' gibi pembe hayallerden bahsetti.

Kıbrıs Türk halkının istediği bir Ulusal Birlik Partisi, Yeniden Doğuş Partisi ve Demokrat Parti Koalisyon hükümetindeki meclisin yüzde 60’ını ellerinde tutuyor. Onlara bir uyarı vermek istediler. Büyük olasılıkla muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi ve küçük partiler de erken seçim isteyecekler." dedi.

Koalisyon hükümeti ne yapar başbakanın takdirdir ama erken seçim kararı verilene kadar seçim çağrıları da bitmeyecektir.

Dış politikada AB ve ABD Kıbrıs Rum tarafı Yunanistan ve İsrail,  Erhürman'ın seçilmesini adada federasyon görüşmelerini başlatacağını düşünüyorlar. Ama pembe bir rüya görüyorlar. Sayın Erhürman 6.Cumhurbaşkanı Türkiye’nin çizdiği yolda ilerleyecek Türkiye’nin görüşleri ve çıkarları doğrultunda adım atacaktır." dedi.

YAKINCA: KIBRIS'IN İÇ MESELELERİ SEÇİMDE DAHA ETKİLİ OLDU

Haber7 Yazarı Gazeteci Gaffar Yakınca KKTC'deki iç meselelerin seçimi şekillendirdiğini, Erhürman'ın seçim sonrası Türkiye ile birlikte ilerleyeceklerini belirttiğini ifade ederek, "KKTC seçiminin sonucu federasyon ve iki devletli çözüm sonucundan ziyade Kıbrıs’ın iç meseleleriyle şekillendi. Kıbrıs’ın iç meseleleri seçimde daha etkili oldu. Ekonomik sıkıntılar, Ersin Tatar hükümetinin koalisyon içindeki bölünmeleri seçim sonuçlarını etkiledi. Erhürman’ın daha önceki yaptığı açıklamalara federasyon kurma açıklaması son dönemlerde 3-4 aylık dönemde görüşmeleri düzeltti "tartışma olmayacak" dedi. Dün seçim zaferini açıklarken dış politikayı Türkiye’yi koordinasyon halinde şekillendireceğine söyledi" ifadelerini kullandı.

"SEÇMEN FARKLI TERCİHTE BULUNDU"

Yakınca, KKTC halkı ülkenin nasıl yönetileceği konusunda farklı bir tercihte bulunarak Erhürman'ı seçtiğini belirterek, "Erhürman yönetimi yeni Cumhurbaşkanlığı döneminde federasyona yönelik sürece evirileceğini, Ersin Tatar gibi iki devletli çözüm izleyecektir diye düşünüyorum. Farklıklar elbette olacaktır ama  KKTC seçmeninin tercih önemli Ersin Tatar'ın Türkiye ile kurduğu ilişki biçimini onaylamıyorlardı. Nasıl yönetilecek ve yürütülecek konusunda seçmen farklı tercihte bulundu." dedi.

"BATILILAR BARIŞ KAVRAMINI KENDİLERİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRİYOR"

Erhürman'ın kazanmasına sevinen Rum ve Yunan halkının hayallerle hareket ettiğini belirten Yakınca, "Erhürman’ı Kıbrıs hür iradesiyle seçti. Yunanistan kendi hayali ile hareket edebilir, ada üzerindeki Rum ve yunan tezlerinin siyasi karşılığı yoktur. Kendilerine göre sevinç senaryosu oluşturdu. Adanın artık 2 devletli çözümden başka şansı yok. KKTC Cumhurbaşkanı daha önce kendini hırpalamış olan Erin Tatar’a karşı kazanması onlar sevindiriyor. Rumların Yunanlıların baktıkları göz başka göz. Kendilerince farklı senaryolar düşünüyorlar.

Hem Yunanistan hem Brüksel hem de diğer ülkeler Kıbrıs’ta barış derken kasettekileri ve bizim dediklerimiz başka bir şey. Batılılar barış sözcüğünü kendi arz ettikleri şekilde dolduruyor." dedi.

ŞAHİN: KKTC VE TÜRKİYE NEZDİNDE GÜVENİLİRLİĞİNİ YİTİRMİŞTİR

Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İsmail Şahin, Rum taraflarının müzakereyi yıllardır oyalayıcı biçimde sürdürmesinin KKTC ve Türkiye tarafından güvenilirliğini zedelediğini belirterek, "Türkiye, Sayın Ersin Tatar’ın ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonunu en üst düzeyde desteklemiş ve bu yaklaşımı her uluslararası platformda kararlılıkla dile getirmiştir.

Erhürman’ın federasyon temelli çözüm vizyonu, esasen uluslararası toplumun (özellikle AB ve BM’nin) uzun süredir desteklediği “iki toplumlu, iki bölgeli federal çözüm” anlayışıyla uyumludur. Ancak bu yaklaşım, Rum tarafının yıllardır müzakere sürecini oyalayıcı biçimde sürdürmesi ve siyasi eşitliği reddetmesi nedeniyle Türkiye ve KKTC nezdinde güvenilirliğini büyük ölçüde yitirmiştir." dedi.

"ORTAK PAYDA KIBRIS TÜRK HALKININ GÜVENLİĞİ"

Erhürman ve Türkiye'nin KKTC için ortaya koyduğu strateji farklılıklar gösterse de KKTC halkının güvenliğinin sağlanma çabası olduğunu belirten Şahin, "Dolayısıyla Erhürman’ın federasyon temelli yaklaşımı, Türkiye’nin son yıllarda izlediği stratejik yönelimle uyumsuz bir tablo ortaya koyabilir. Kıbrıs Türk siyasetinde önümüzdeki dönemde hem çatışma hem de uyum ihtimali aynı anda varlığını sürdürecektir.

Erhürman’ın federasyon temelli yaklaşımı ile Türkiye’nin kararlılıkla savunduğu iki devletli çözüm vizyonu, temelde farklı stratejik önceliklere dayansa da ortak payda, Kıbrıs Türk halkının güvenliği ve siyasi eşitliğinin korunmasıdır. Bu durum, eğer taraflar karşılıklı anlayış ve diplomatik denge içerisinde hareket ederlerse uyumlu bir iş birliği zemini doğurabilir." belirtti.

"ANKARA VE LEFKOŞA ARASINDA MEŞRUTİYET KRİZİ YARATMAK İSTEYEBİLİRLER"

Şahin, AB'nin ve Doğu Akdeniz'de çıkarları bulunan devletlerin Ankara ve Lefkoşa arasında kriz çıkartmak için Erhürman'ın seçimini kullanabileceklerini vurgulayarak, "Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikalarından rahatsızlık duyan bölgesel aktörler, Erhürman’ın seçimini Ankara ile Lefkoşa arasında bir meşruiyet krizi yaratmak için bir kaldıraç olarak kullanmak isteyeceklerdir.

Bu nedenle, Türkiye hükümeti ile Cumhurbaşkanı Erhürman arasındaki ilişkilerin son derece dikkatli, stratejik ve karşılıklı saygı zemininde yürütülmesi hayati önem taşımaktadır. Aksi halde, dış aktörler ve bazı AB çevreleri bu olası görüş ayrılıklarını kullanarak Kıbrıs Türk tarafını Ankara’dan uzaklaştırma ve KKTC’yi AB yörüngesine çekme girişimlerini artırabilirler.

Dolayısıyla Erhürman’ın gelecekteki rolü hem Türkiye ile koordinasyon içinde pragmatik bir dış politika yürütme becerisine hem de Kıbrıs Türk halkının iradesini koruyan bir denge siyaseti geliştirebilmesine bağlı olacaktır. Başarılı olabilmesi, bu iki hassas hattı aynı anda yönetebilmesine dayanacaktır." dedi.

Kaynak: HABER7.COM