Küresel Sumud Filosu'nda alıkonulup sınır dışı edilen İsveçli çevre aktivisti Greta Thunberg, katil İsrail'in Gazze'ye insani yardımı engelleme eylemini uluslararası hukuku ihlal olarak nitelerken, kendi hükümetleri dahil tüm yönetimleri "soykırımdaki ortaklıklarına son vermeye" çağırdı.
Thunberg, soykırımın sürdüğü Gazze'ye insani yardım götürmek ve İsrail ablukasını kırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu'nda alıkonulmasının ve ardından İsrail tarafından sınır dışı edilmesinin ardından bir açıklama yaptı.
Thunberg, İsrail'in katliamlarının 7 Ekim 2023'te başlamadığını vurgulayarak, "Tüm dünya bunun 7 Ekim 2023'te başlamadığını biliyor. İsrail'in bu savaş suçları, hükümetlerin ve medyanın yardımı ve meşrulaştırmalarıyla oldu. İşte insanların odaklanması gereken hikâye bu" dedi.
ULUSLARARASI HUKUKUN İHLALİ
Thunberg, işgalci İsrail'in esas olarak kendilerini uluslararası sularda yasadışı bir şekilde kaçırıp hapishanelerde kötü muamele etmek yerine, asıl yaptığı eylemin Gazze'ye insani yardımın girmesini engelleyerek uluslararası hukuku ihlal etmek olduğunu belirtti. İsrail'in bu eylemlerinin temel insanlık kurallarını hiçe saydığını dile getiren aktivist, "Devletlerin soykırımdaki ortaklıklarına son verme konusunda yasal bir yükümlülüğü vardır ve şu anda bunu yapma konusundaki isteksizlik, insanlığa karşı bir suçtur" ifadelerini kullandı.
"ULUSLARARASI HUKUKTAN MUAF DEĞİL"
İsrail tarafından hapse atılmalarında kendi hükümetlerinin de doğrudan payı olduğunu öne süren Thunberg, sürekli olarak insan haklarını ve uluslararası hukuku korumanın öneminden bahseden hükümetlerin, kendilerinin barışçıl ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde bu görevi yapmaya çalışırken "güvenliği sağlamayı başaramadıklarını" sözlerine ekledi.
Thunberg, bu durumun uluslararası alanda çifte standart ve ikiyüzlülük anlamına geldiğini ima ederek, "İsrail, soykırım propagandası nedeniyle öyle görünse de, uluslararası hukuktan muaf değildir" şeklinde konuştu.
