EshaTv
Ekonomi

Altına hücumun arkasında ne var?

Ekonomi - Ons fiyatı 4 bin doları geçti. Altının değeri iki yılda ikiye katlanırken merkez bankaları ve yatırımcılar kilit faktör oldu. Birçok uzmana göre artış sürecek. Peki bu ilginin nedeni ne? İşte yanıtlar...

Altına hücumun arkasında ne var?
10-10-2025 22:48

Altın ons fiyatı ilk kez 4 bin doların üzerine çıktı. Enflasyondan ve artan borç seviyelerinden endişe duyan yatırımcıların altına hücumuyla başlayan yükseliş sürüyor.

Çarşamba günü erken saatlerde altının ons (28.3495 gram) fiyatının 4 bin 36 dolara ulaşmasıyla birlikte bu yılki artış yüzde 50'yi geçti. Son günlerde ABD hükümetinin kapanması güvenli liman olarak görülen altına ilgiyi artırarak yükselişi körükledi.

Artışın sebepleri arasında dolar harici çeşitlilik sağlama amacıyla külçe altına yönelen merkez bankaları ve belirsizliğe karşı altına sığınan yatırımcılar yer alıyor.

Değerli madenlerin. alim satımına odaklanan Heraeus'tan altın taciri Alexander Zumpfe "Tarihi bir dönüm noktasındayız. Talep sadece merkez bankaları ve kurumsal yatırımcılardan gelmiyor. Çok yoğun fiziksel satın alımda söz konusu" ifadelerini kullandı.

BİNER BİNER ARTIYOR

Altın hep kaos ve belirsizlik dönemlerinde yükseldi.

- 1000 doları aştığında 2007-2008 mali krizi, -2 bin doları geçtiğinde Covid-19 pandemisi vardı.

- Mart ayında 3 bin dolar eşiğini aştığında piyasalar Donald Trump'ın "Kurtuluş Günü" paketindeki gümrük vergileriyle çalkalanıyordu.

Hedge fon milyarderi Ray Dalio salı günkü açıklamasında altının dolara göre daha güvenli bir alternatif ve portföyleri "çeşitlendirmek için mükemmel bir araç" olduğunu söyledi.

Greenwich'teki konferansta konuşan Dalio, "Bu kadar büyük bir borç yükü varken alternatif bir servet deposuna yönelmek doğaldır. Bu yüzden daha sağlam para birimlerine yöneliyoruz. Altın ise hepsinin en temelindeki varlık" dedi.

"NEFES ALAMIYORUZ"

Son haftalardaki durmak bilmeyen yükseliş piyasalara da sürpriz oldu. Altın iki aydan kısa süre içinde, büyük ölçüde altın destekli borsa yatırım fonlarına gelen sermaye akışının etkisiyle yüzde 20'den fazla değer kazandı. İkinci haftasına giren ABD hükümetinin bütçe anlaşmazlığı yüzünden kapanması da etken.

Fastmarkets ve Metals Daily'nin kurucusu olan deneyimli altın taciri Ross Norman, "Gerçekten olağanüstü bir durum. Hareketlilik öyle yoğun ki nefes alacak vakit yok" diye konuştu.

MERKEZ BANKALARI YILDA 1000 TON ALIYOR

Uzun vadeli trendin temelindeki itici güçlerden biri merkez bankalarının portföylerini çeşitlendirmek adına Amerikan dolanından uzaklaşıp altına yönelmesi. Üç senedir yılda yaklaşık 1000 ton altın alıyorlar.

Société Général emtial araştırmaları başkanı Michael Haigh "Merkez bankalarının alımlarında fiyatların dikkate alınmadığını gördük. 4 bin dolara ulaşılması da bir şey değiştirmeyecek. Yükseliş devam ediyor" ifadelerini kullandı.

GOLDMAN SACHS: 4900 DOLAR OLUR

ABD hükümetinin kapanmasıyla birlikte spekülatif yatırımcıların altın ve diğer emtiada nasıl konumlandığını gösteren ABD Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu verileri de yayınlanmıyor. Neticede belirsizlik arttı.

BMO'dan emtia analisti Helen Amos'a göre yükseliş "insanların hükümet borçlarına ve Fed'in bağımsızlığına dair endişelerinin yansıması."

Goldman Sachs sal günü merkez bankalarının alımlarını ve borsa yatırım fonlarına girişleri gerekçe göstererek bir ons altının hedef fiyatını 4 bin 300 dolardan 4 bin 900 dolara yükseltti. Bu zirve için öngördükleri tarih Aralık 2026.

"TRENİ KAÇIRMA KORKUSU"

Altın fiyatlarında 1970'lerden bu yana görülen en büyük artışı tetikleyen faktörlerden biri de "altın trenini kaçırma korkusu". Olası kazançları ıskalamaktan korkan ve enflasyondan endişe eden yatırımcılar portföylerine altını da ekliyor.

Pictet Asset Management bas stratejisti Luca Paolini yaşananları "FOMO" olarak bilinen "günceli kaçırma korkusuna" benzeterek "altın kaplama FOMO" sözleriyle niteledi. Paolini'ye göre çok yüksek sermayeli teknoloji firmalarının hisseleri ve kredi gibi diğer piyasalardaki kazançlarda da aynı korkunun izi var. Paolini "Bu seviyeye gelmişken altın almamak imkansız" diyor.

ALTIN DESTEKLİ FONLAR COŞTU

Dünya Altın Konseyi verilerine göre altın destekli borsa yatırım fonlarına net girişler son dört hafta içinde 13.6 milyar dolara yükseldi. Bu da 2025 yılında şu ana kadar 60 milyar doları aşan rekor bir net giriş anlamına geliyor. Daha önce hiçbir takvim yılında bu rakama ulaşılmamıştı. Söz konusu fonların elindeki altın miktarı 3 bin 800 tonu aştı. Covid-19 pandemisinde riskli varlıkların satıldığı günlerdeki zirveden çok uzak değiliz.

Analistlere göre 1979 petrol krizi ve fiyat şokundan bu yana görülen en büyük fiyat artışının ardında yatırımcıların hisse senetleri ve tahvillere olduğu gibi değerli madenlere de uzun vadeli yatırım yapmaya başlamasının etkisi var. Üstelik bu yatırımcılar bireyleri de kapsıyor, emeklilik fonlarını da.

UZUN VADECİLER DE ALTIN TALEP EDİYOR

Morgan Stanley hisse senetleri ve tahvillere yapılan geleneksel 60/40 varlık tahsisi yerine altının sabit getirili menkul kıymetlerle eşit ağırlığa sahip olduğu 60/20/20 dağılımını önerdi.

Bank of America'nın yeni anketine göre böyle bir değişim trilyonlarca doların altın külçelerine akması anlamına gelebilir. Neticede fon yöneticilerinin şu an altına ayırdıkları yüzde 2'lik payda büyük bir değişim olası. BofA Maden Araştırma Başkanı Michael Widmer "Uzun zamandır ilk kez" uzun vadeli yatırım düşünen müşterilerden altına ciddi talep geldiğini söyledi.

İsviçreli özel banka Syz Group'un ticari işlem sorumlusu Valérie Noël de bazı müşterilerin altın alıp dolar aleyhine oynamaya hevesli olduğunu ifade ediyor.

Altın, tahvillerin aksine gelir sağlamıyor. Üstelik değerinin belirlenmesi ve tahmin edilmesi zor olduğundan uzun süre boyunca ana akım yatırımcılar tarafından güvenilmez bir yatırım aracı olarak görüldü. Warren Buffett vaktiyle altın için "ne kullanışlı ne de üretken" demişti.

Ancak küresel mali kriz sonrası merkez bankaları niceliksel genişlemeye başvurunca yatırımcılar altına hücum etti. Yine de hiperenflasyon endişesinin haksız çıkmasıyla, altın 2020 yazına kadar 2011'de ulaştığı zirveyi aşamadı.

Ne var ki zengin ülkelerde devlet tahvili ihracının rekor Seviyeye ulaşmasının getirdiği kaygıların piyasalarda açtığı dalgalanma çok ciddi. Bunun sonucunda sabit getirili menkul kıymetler portföy dengeleme aracı olarak eskisi kadar cazip değil. Bu da altının yeniden parlamasını sağladı.

SON TEDBİR

Diğer bir etken ise karar alıcıların rekor düzeydeki devlet borçlarına vermesi beklenen tepkinin bazı kesimlerde yarattığı endişe. Özellikle Trump'ın Fed'e faizleri düşük tutması için baskı yapması sebebiyle enflasyonun hedeflenenin üzerinde seyretmesine izin verileceği düşünülüyor. Bunun birinci yolu da varlıkların değerini düşürmek.

Ancak tahvil piyasası enflasyonun kontrolden çıkacağı ihtimalini hesaba katıyor gibi görünmüyor. Insight Investment Döviz Çözümleri Başkanı Francesca Fornasari'ye göre altın yatırımcılar tarafından "son tedbir" olarak kullanılıyor.

Kaynak: HABER7.COM

#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews
Editor : EshaHaber01
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
wordpress hosting Backlink Paketleri href="https://www.evimtasnakliyat.com.tr" rel="dofollow" title="evden eve nakliyat">evden eve nakliyat www.cyberroboticcenter.com