
Eylül 2024 yılında yaşanan olayda, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) üyesi M.İ'nin eşi M.İ'nin derneğe ait İstanbul Levent'te bulunan tesisteki açık havuza tesettürlü olması nedeniyle girişine izin verilmedi. Buradaki görevliler tarafından "yalnızca kapalı havuzu kullanabileceği" söylenen M.İ, açık havuzu kullanmayacağını ve çocuklarının başında bekleyeceğini ifade etmesine rağmen tesettürlü olması nedeniyle havuz alanına girmesinin yasak olduğu söylenerek geri çevrildi.
TSYD üyesi M.İ. olay anını şu şekilde anlatmıştı:
"Orada bulunan bir görevli 'Eşin kapalı, açık havuzdan yararlanamayacaksınız" dedi. Eşim bunun üzerine 'Ben zaten havuza girmeyeceğim, çocukların yanında duracağım' dedi. Ardından görevli orada durmamızın yasak olduğunu söyledi. 'Sizi kapalı havuza alalım' dediler. Tepki göstererek 'Kimin kararı?' diye sordum. Başkan Oğuz Tongsir'in kararı olduğunu söylediler. Genel merkeze giderek Oğuz Tongsir'le görüştüm. Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nda böyle bir kanun olmadığını, gerici zihniyetin geride kaldığını söyledim. O da bana 'Burası benim derneğim, burası özerk dernek, benim kurallarım ve kanunlarım geçerli' dedi. Şikayet edeceğimi söylediğimde 'Elinden geleni ardına koyma' dedi."Yaşanan olayların basına yansıması üzerine Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), resen inceleme başlattı.
İnceleme sonucu, "TSYD Başkanı tarafından tesettürlü üyelerin veya üyelerin tesettürlü eşlerinin havuz alanına alınmaması yönünde sözlü talimat verildiği" tespit edildi.
ÜST SINIRDAN PARA CEZASI
TİHEK, olayda, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu kapsamında din ve inanç temelinde "ayrımcılık" yapıldığı gerekçesiyle TSYD'ye üst sınırdan olmak üzere 204 bin 285 lira idari para cezası verilmesine hükmetti.
KARARIN GEREKÇESİ
TİHEK'in kararında, Anayasa'nın 24. maddesinde herkesin vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğunun güvence altına alındığı vurgulandı.
Yaşanan olayda, ayrımcı uygulama yapıldığı ve bunun "meşru bir amaca dayanmadığı" kaydedilen kararda, başvurucunun inançlarını dışa vurma biçimlerinden biri olan kıyafet tercihi nedeniyle hizmetten yararlanmasının engellendiği bildirildi.
Din ve vicdan özgürlüğünün, devlet veya kişiler tarafından temel hak ve özgürlükleri ortadan kaldıracak ya da Anayasa'da öngörülenden daha geniş şekilde sınırlandırılacak biçimde yorumlanamayacağına işaret edilen kararda, hiç kimsenin inancı veya inancına uygun yaşam biçimi sebebiyle farklı muameleye tabi tutulamayacağının altı çizildi.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : EshaHaber01