Dünya

İsrailli sivil toplum kuruluşları 'Soykırım yapıyoruz' dedi

Aylarca süren tereddütlerin ardından İsrailli sivil toplum örgütleri, B'Tselem ve İnsan Hakları İçin Doktorlar 'İsrail, savaşın Filistinlilerin hayatını hem şimdi hem de gelecekte yok etmeyi amaçlıyor' dedi.

İsrailli sivil toplum kuruluşları 'Soykırım yapıyoruz' dedi
01-08-2025 12:57
Google News

HABERİN ÖZETİ: İsrailli iki insan hakları örgütü "B'Tselem" ve "İsrail İnsan Hakları İçin Hekimler (PHRI)", Gazze'de yaşananları ilk kez açıkça "soykırım" olarak nitelendirdi. B'Tselem, İsrail'in Filistinli sivil nüfusa yönelik kasıtlı yok etme politikaları uyguladığını söylerken, PHRI özellikle sağlık sistemine yönelik saldırıların soykırım suçunun parçası olduğunu belirtti. Her iki rapor da Gazze'deki yıkımın uluslararası hukuk bağlamında "soykırım" tanımına uyduğunu ifade etti. Bu raporlar, İsrail içindeki eleştirel çevrelerde bile nadiren dillendirilen soykırım suçlamasını ilk kez bu denli güçlü bir şekilde ortaya koymuş oldu.

İSRAİL SİVİL TOPLUMUNDA KIRILMA SİNYALLERİ 

İsrail'in önde gelen iki insan hakları örgütü, 22 ay süren savaş, açlık ve sistematik yıkımın ardından, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki eylemlerinin soykırım teşkil ettiği sonucuna vardı.

İSRAİLLİ GRUPLARDAN BİR İLK

İnsan Hakları İçin Doktorlar-İsrail (PHRI) ve B'Tselem tarafından Pazartesi günü iki ayrı raporda yayınlanan bu bulgu, İsrail sivil toplumunda bir kırılmaya işaret ediyor. Filistinli gruplar, İsrail soykırım ve Holokost uzmanları ve Uluslararası Af Örgütü,  İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Sınır Tanımayan Doktorlar gibi uluslararası kuruluşlar aylar önce bu terimi benimsemiş olsa da, İsrailli insan hakları örgütleri şimdiye kadar "soykırım" terimini kullanmaktan büyük ölçüde kaçınmıştı.

Her iki grup da yaklaşık iki yıllık belgelere dayanarak, İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin 1948 Soykırım Sözleşmesi'nde belirtilen soykırım tanımına uyduğunu savundu. 

'SOYKIRIMIMIZ'

B'tselem'in "Soykırımımız" başlıklı raporu, İsrail'in Gazze'deki sivilleri hedef almasına ve Filistin toplumunun sistematik olarak parçalanmasına odaklanıyor. PHRI'nin raporu ise İsrail'in Gazze'nin sağlık sistemini kasıtlı olarak yok etmesine dair sağlık temelli bir hukuki analiz sunuyor.

B'Tselem İcra Direktörü Yuli Novak, +972 ile yaptığı görüşmede, soykırımı adlandırma kararını uzun ve sancılı bir iç hesaplaşma sürecinin sonucu olarak nitelendirdi. "Hiçbir şey sizi soykırım yapan bir toplumun parçası olduğunuzun farkına varmaya hazırlayamaz," dedi. "Bu bizim için çok acı verici bir an."

SOYKIRIM TANIMI: GRUBU YOK ETMEK İÇİN SİVİLLERE SALDIRMAK

"Gördüğümüz şey, Gazze'deki Filistin toplumunu yok etmeyi amaçlayan kasıtlı eylemler, koordineli uygulamalardır. Soykırımın tam tanımı budur: Grubu yok etmek için sivillere saldırmak."

B'tselem raporunun beklenen etkisi sorulduğunda Novak, tek başına soykırıma son veremeyeceğini kabul etti. "Umuyoruz ki, burada yaşayan İsrailliler ve Filistinliler olarak sesimizi yükseltiyoruz," diye açıkladı. Sözlerine "Durumu derinlemesine anlama yeteneğine sahibiz; hem kurbanların seslerini duyurmak, ki bu bizim en önemli ahlaki yükümlülüğümüzdür, hem de soykırım sisteminin nasıl işlediğine dair bir analiz ortaya koymak. Siyasi sistemlere karşı savaşmak için onları anlamak gerekir" ekledi.

'İNSANLIĞI YOK ETMEK'

Novak, "İnsanların sesimizi duyup harekete geçmeye karar vermelerini ve bunun İsrailliler ve Filistinlilerin yerel bir sorunu olmadığını anlamalarını umuyoruz," diye devam etti. "Filistinliler şüphesiz mağdurlar. Ancak insanlığı yok etmek, her insanı rahatsız etmesi gereken bir şey."

SOYKIRIMIN DÖRT TEMEL AYAĞI

B'Tselem, İsrail'in soykırım kampanyasının dört temel ayağını tanımlıyor: 

toplu katliamlar, 
 şiddetli nüfus transferleri,
 sistematik yıkım ve 
 Filistin toplumunun her düzeyde parçalanması.

'SOYKIRIMCI REJİM GAZZE'DE YAPTIKLARINI BATI ŞERİA'DA DA YAPACAK'

Raporda, bu eylemlerin Gazze ile sınırlı kalmayacağı uyarısı da dikkat çekiyor. Novak, "Bu soykırımcı rejim, Gazze'deki Filistinlilerin yanı sıra Batı Şeria'daki ve İsrail içindeki Filistinlileri de kontrol ediyor" dedi. "Bu uygulamaların bazıları Batı Şeria'ya da sıçradı ; çok farklı bir ölçekte, ancak mantık aynı. Bazen Gazze'de görev yapan aynı komutanlar ve birlikler şimdi Batı Şeria'ya taşınıyor."

Novak, soykırımın yalnızca yasal bir kategori değil, aynı zamanda farklı bir siyasi ve toplumsal şiddet biçimi olduğunu vurguladı. "Soykırım, diğer vahşetlerden temelde farklı bir şeydir," diye açıkladı. "Kurbanların insanlığının tamamen silinmesidir. Her bir insanı -ne düşündüğüne, ne yaptığına veya kim olduğuna bakılmaksızın- bireyler olarak değil, hedef alınabilecek bir kitle olarak damgalar ."

AMAÇ SADECE GÖRÜLEN DEĞİL, DAHA DA FAZLASI

Amacın sadece öldürmek olmadığını da ekledi. "Sadece insanları aç bırakmak veya tıbbi yardımdan mahrum bırakmak değil, bir toplumu parçalamak ve bu grubun bir grup olarak gelecekte var olmasını engellemek."

'MODERN TARİHİN EN BÜYÜK YETİM KRİZİ'

Bu toplumsal yıkımın bir boyutu da aile birliğinin tahribatıdır. Saldırının başlangıcından Mart 2025'e kadar yaklaşık 14.000 kadın dul kaldı ve ailelerinin sorumluluğunu tek başına üstlendi; yaklaşık 40.000 çocuk ise ebeveynlerinden birini veya her ikisini kaybetti. B'Tselem'in raporuna göre, bu durum Gazze'yi muhtemelen "modern tarihin en büyük yetim krizi" haline getiriyor.

EĞİTİM SİSTEMİNİ DE HEDEF ALDILAR

Novak'ın verdiği bir diğer örnek de Gazze'nin eğitim sisteminin hedefli bir şekilde yok edilmesi. "Düşünün: Gazze'deki öğrenciler, son iki yıldır devam eden travmalarının yanı sıra, gidebilecekleri bir okul veya yüksek öğrenim kurumundan yoksun kaldılar. Bu, yalnızca Gazze'deki yaşamın bugün değil, gelecekte de yıkımı anlamına geliyor."

'İSRAİLLİLERE GÖRMEDİKLERİNİ GÖSTERİYORUZ'

B'Tselem, bu suçları işleyen toplumdaki konumu göz önüne alındığında, bu suçlara isim verme konusunda özel bir sorumluluk hissettiğini söyledi. "Soykırımı gerçekleştiren kolektifi, yani bizim de parçası olduğumuz toplumu anlıyoruz. Bu da bizi, bu hikâyeyi İsraillilere anlatma ve göremedikleri veya görmek istemedikleri şeyleri görmeleri için elimizden geleni yapmaya itiyor."

'GAZZE SOYKIRIMININ SAĞLIK ANALİZİ'

B'Tselem'in raporu Gazze'de parçalanmakta olan geniş toplumsal ve siyasi yapılara odaklanırken, PHRI'nin raporu sivil yaşamın kritik bir ayağına, sağlık sistemine odaklanıyor. "Yaşam koşullarının yıkımı: Gazze soykırımının sağlık analizi" başlıklı rapor, İsrail'in Gazze'nin halkına bakım sağlama kapasitesini nasıl tamamen yok ettiğini belgeleyen ayrıntılı bir analiz sunuyor.

PHRI, İsrail'in hastanelere doğrudan saldırılar , tıbbi tahliyelerin ve tıbbi yardım girişlerinin engellenmesi ve sağlık çalışanlarının hedef alınması yoluyla, soykırım niyetini oluşturan bir sağlık hizmetleri zincirinin çöküşüne yol açtığını savunuyor. Raporda, "Bu politikaların ardındaki niyet, sağlık sisteminin yıkımından ayrı düşünülemez. Her bir politika tek başına ciddi hukuki endişelere yol açabilir. Hepsi bir araya geldiğinde, sistematik bir silme planı ve politikası oluşturuyorlar" ifadesi yer alıyor.

'HESAPLI VE SİSTEMATİK ŞEKİLDE ALTYAPI YERLE BİR OLDU'

Raporda, İsrail'in son 22 ayda yürüttüğü harekâtın, "hesaplı ve sistematik bir şekilde" Gazze'nin sağlık altyapısını yerle bir ettiği belirtiliyor. "Kuzey Gazze'deki hastanelerin bombalanması ve zorla tahliye edilmesiyle başlayan çöküş, yerinden edilmiş nüfusun kalan tesisleri istila etmesiyle güneye doğru yayıldı ve ardından bu tesisler daha fazla bombardımana, kuşatmaya ve kaynak yoksunluğuna maruz kaldı."

SAĞLIK HİZMETLERİ ÇÖKTÜ

Rapor, bunun sonucunda Gazze'nin temel sağlık hizmetlerini sağlama kapasitesinin tamamen çöktüğüne işaret ediyor. "Gazze'nin sağlık sistemi sistematik olarak çökertildi; hastaneler işlevsiz hale getirildi, tıbbi tahliyeler engellendi ve travma bakımı, cerrahi, diyaliz ve anne sağlığı gibi temel hizmetler ortadan kaldırıldı," ifadeleri yer alıyor. 

PHRI, bu eylemlerin savaşa bağlı olmadığı, kasıtlı ve hedefli olduğu sonucuna varmıştır. Soykırım Sözleşmesi kapsamında birden fazla kriteri karşılamaktadır: insanları öldürmek, ciddi bedensel ve zihinsel zarara yol açmak ve bir toplumun yok olmasını sağlayacak yaşam koşulları yaratmak.

'YAPTIKLARI TAHRİBAT ÖLÇÜLEMEZ'

PHRI'nin işgal altındaki Filistin topraklarından sorumlu biriminin müdürü Aseel Abu Ras,  yaptığı açıklamada, hastanelerin teorik olarak yeniden inşa edilebileceğini (İsrail'in inşaat malzemelerine izin vermesi koşuluyla) ancak sağlık çalışanlarının uğradığı tahribatın ölçülemez olduğunu vurguladı.

1.500 DOKTOR ÖLDÜRÜLDÜ

"Gazze Sağlık Bakanlığı'na göre Gazze'de 1.500'den fazla doktor ve sağlık çalışanı öldürüldü ve 300'den fazlası gözaltına alındı," dedi. "Doktorları öldürdüğünüzde, yıllarca süren uzmanlık ve deneyimi de öldürmüş olursunuz. Onlar Gazze'nin kırılgan sağlık sisteminin omurgasıdır."

İSRAİL YENİDEN İNŞAYI ÖNLEMEK İÇİN BU ADIMLARI ATIYOR

Bu şekilde, İsrail'in sağlık altyapısını hedef almasının sadece şu anla ilgili olmadığını, aynı zamanda uzun vadeli iyileşme olasılığını ve Gazze'deki Filistinlilerin geleceğini yok etmekle ilgili olduğunu söyledi. "Bu, Gazze'nin iyileşme ve yeniden inşa etme yeteneğini yok etmekle ilgili."

'SOYKIRIM HEM HUKUKİ HEM DE TIBBİ KAYNAKLARLA BELGELENDİ'

Ebu Rass yaptığı açıklamada, Gazze'de yaşananları hem hukuki hem de tıbbi kanıtlara dayanarak soykırım olarak belgeleyerek, raporun uluslararası ve hükümet aktörlerini tartışmadan acil müdahaleye taşımayı amaçladığını söyledi.

 

 

Kaynak: HABER7.COM

#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnews
Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Hava Durumu
Yol Durumu
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3695+60
2Fenerbahçe3684+51
3Samsunspor3664+14
4Beşiktaş3662+23
5Başakşehir FK3654+4
6Eyüpspor3653+5
7Trabzonspor3651+13
8Göztepe3650+9
9Çaykur Rizespor3649-6
10Kasımpaşa3647-1
11Konyaspor3646-5
12Alanyaspor3645-7
13Kayserispor3645-12
14Gaziantep FK3645-5
15Antalyaspor3644-25
16Bodrum FK3637-17
17Sivasspor3635-16
18Hatayspor3626-27
19Adana Demirspor362-58
wordpress hosting Backlink Paketleri Dubai Vize evden eve nakliyat