
İsrail'in İran'a saldırıları sonrası başlayan çatışmaların Hürmüz Boğazı'na ilişkin güvenlik endişelerini artırması nedeniyle, petrol taşımacılığı maliyetlerinde sert yükselişler görüldü.
Basra Körfezi'nin ağzında yer alan dar su yolu Hürmüz Boğazı, Orta Doğu'daki petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) üretimini Umman Denizi ve Hint Okyanusu üzerinden dünya pazarlarına bağlıyor.
Dünyada deniz yoluyla taşınan ham petrolün yaklaşık üçte birine ev sahipliği yapan bu stratejik geçit, başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Orta Doğu'daki üreticilerin ham petrol ve kondensat sevkiyatında kritik bir rol üstleniyor. Hürmüz Boğazı'ndan günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol ve petrol ürünü taşınıyor.
Buradaki sevkiyatın önemli bölümü Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi Asya ülkelerine gidiyor. Ayrıca, küresel LNG ticaretinin yüzde 20'si de bu boğazdan geçiyor.
Şu ana kadar doğrudan bir saldırı ya da kapatma yaşanmasa da, tanker operatörlerinin Hürmüz Boğazı geçişlerine daha temkinli yaklaşması nedeniyle piyasada daha az gemi erişilebilir hale gelmeye başladı.
Bu kapsamda, Hürmüz Boğazı'na yönelik güvenlik endişeleri nedeniyle yakıt taşımanın riski ve maliyeti de giderek artıyor.
ORTA DOĞU'DAN ASYA'YA NAVLUN FIRLADI
AA muhabirinin Londra Menkul Kıymetler Borsası'ndan (LSEG) edindiği "LSEG Workspace" verilerine göre, Orta Doğu'dan Çin'e giden TD3C rotasında çok büyük ham petrol tankerleri (VLCC) için referans navlunlar, 17 Haziran itibarıyla çatışma öncesine göre yüzde 61 artarak 72,4 Worldscale puana ulaştı. Worldscale puanları, her büyük rota için yıl başında belirlenen sabit bir temel ücretin yüzde ifadesi olarak kullanılıyor.
BU SEVİYE, YIL BAŞINA GÖRE İSE YÜZDE 68'LİK BİR ARTIŞA İŞARET EDİYOR.
Orta Doğu'dan Japonya'ya TC1 rotasında rafine petrol ürünü taşıyan LR2 tipi orta boy tankerler için referans navlunlar, 12 Haziran'da 116,84 Worldscale puan iken, 17 Haziran'da yüzde 88'lik artışla 219,76 puana çıktı. Bu rotadaki artış, yıl başına göre yüzde 102,5 oldu.
Orta Doğu'dan Japonya'ya TC5 rotasında rafine petrol ürünü taşıyan LR1 tipi daha küçük kapasiteli tankerler için referans navlunlar, 12 Haziran'daki 144,85 Worldscale puan seviyesinden, 17 Haziran itibarıyla yüzde 54 artışla 223,16 puana yükseldi. Bu seviye, yıl başına kıyasla yüzde 97,4 artış anlamına geliyor.
İRAN'IN HÜRMÜZ BOĞAZI'NI KAPATMA RİSKİ DÜŞÜK
Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Oxford Üniversitesi'nin ortak girişimi PortWatch verilerinden derlenen bilgilere göre, İsrail'in İran'a saldırısından bir gün önce 12 Haziran'da Hürmüz Boğazı'nı kullanan 58 tanker ve saldırı günü olan 13 Haziran'da 69 tanker bulunurken, bu rakam 15 Haziran'da 53'e düştü.
Hürmüz Boğazı'nda tanker sayısındaki düşüşün taşımacılık şirketlerinin temkinli davranmasından kaynaklandığı değerlendiriliyor. Bu tarihlerde Boğaz'daki kargo gemi sayısında ise büyük bir değişiklik bulunmuyor.
Veri analitik şirketi Kpler'in analizine göre, Hürmüz Boğazı'nın İran tarafından kapatılma riski oldukça düşük. İran'ın, Körfez komşularıyla diplomatik ilişkileri ve petrolünün neredeyse yarısını Hürmüz Boğazı üzerinden ithal eden Çin'e olan ekonomik bağımlılığı nedeniyle, bu stratejik geçidi kapatması pek olası görünmüyor.
İRAN: "HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN KAPATILMASI SEÇENEKLERİMİZ ARASINDA"
İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Üyesi Behnam Saidi’nin en dikkat çekici ifadesi ise, dünyanın en stratejik enerji geçiş noktalarından biri olan Hürmüz Boğazı’na yönelik oldu. “Hürmüz Boğazı’nın kapatılması da seçeneklerimiz arasında yer alıyor” diyen Saidi, böyle bir adımın yalnızca askeri değil, küresel enerji piyasaları açısından da ciddi sonuçlar doğurabileceğine işaret etti.
“GÜÇLÜ VE CAYDIRICI BİR YANIT OLACAK”
Açıklamasında İran’ın savunma reflekslerine de dikkat çeken Saidi, “Eğer düşmanlar vatanımıza ve halkımıza tehdit oluşturursa, kesinlikle güçlü ve caydırıcı bir yanıt alacaklar” dedi. Bu ifadeler, İran’ın ulusal güvenlik hassasiyetini koruma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN ÖNEMİ
Basra Körfezi’ni Umman Körfezi’ne bağlayan ve dünya enerji taşımacılığında kritik bir geçiş noktası olan Hürmüz Boğazı’ndan günlük yaklaşık 20 milyon varil petrol geçiyor. Bu, durum küresel petrol arzının yaklaşık 3'te 1'ine tekabül ediyor.
İran’ın İsrail saldırılarına karşılık olarak Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimalini gündeme getirmesi bölgedeki tansiyonu yükseltirken, dünya ekonomisini de sekteye uğratabileceği belirtiliyor. Boğazın kapanması halinde enerji fiyatlarında ciddi artışlar yaşanması ve petrol arzında önemli kesintiler meydana gelmesi bekleniyor.
ABD ve Batılı ülkeler, Hürmüz Boğazı’nın kapanmasını "kırmızı çizgi" olarak değerlendirirken, bu durumun askeri müdahale gerekçesi sayılabileceği ifade ediliyor. Bu nedenle İran’ın böyle bir adımı yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda askeri ve siyasi sonuçları da beraberinde getirebilecek büyük bir hamle olarak görülüyor.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : Eshahaber