Dubai Vize
Politika

ÜMİT ÖZDAĞ, 11 HAZİRAN’DA ÖZGÜR OLACAK.”

Zafer Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, gündeme ilişkin görüşlerini paylaştı.

ÜMİT ÖZDAĞ, 11 HAZİRAN’DA ÖZGÜR OLACAK.”
03-06-2025 10:38
03-06-2025 10:37
ANKARA
Google News

ÜMİT ÖZDAĞ, 11 HAZİRAN’DA ÖZGÜR OLACAK.”

Zafer Parti Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu,  gündeme ilişkin görüşlerini paylaştı.

Azmi Karamahmutoğlu: Son 7 aydır Türk halkı, kökü dışarıda bir politikaya ikna edilmeye uğraşılıyor. Bu politika, PKK tabela indiriyormuş. Türkiye'ye karşı terör faaliyetini yürütme ve PKK adıyla sürdürdüğü siyasal çalışmalarını PKK sonlandırıyormuş. Ve güya bu, tek taraflı bir karar imiş. Ve kapalı kapılar ardında bir al-ver pazarlığı yokmuş. İnandırılmaya çalışıldığımız durum bu.

PKK tabela indiriyor fakat PKK siyasal taleplerinden vazgeçmiyor. Pazarlık yokmuş güya ama birdenbire gündeme yeni anayasa girivermiş. Terör örgütünün elebaşı olan bebek katilinin isteğini yerine getirmek için yeni bir anayasa çalışmasına girme utancını yaşamayı göze alabilmiş bir hükümetimiz var iş başında. Bu utancı göze alıyorlar çünkü PKK tabela indiriyormuş. Yetmedi, sahip olduğumuz Türk milli kimliği varken, yeni bir milli kimliğin belirmeye başladığını söyleyen Devlet Bahçeli'nin sözleri, Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren seçmenleri sarsıyor. Yeni bir milli kimlik, çünkü PKK tabela indiriyor. Ve pazarlık yok, öyle mi? Türk milleti bu kirli al-ver pazarlığına rıza göstermeyecek.

Bizi kendi milli kimliğimize ihanet etmeye ikna edemeyeceksiniz. Ayrıca, bu gündemin zincirleme olarak doğurduğu bir sonuç olarak, değiştirmelere doyamadığınız, zaman zaman da rafa kaldırdığınız anayasanın en son 2017'de, 8 yıl önce referanduma götürerek 1982 Anayasası'nın o referandumda 18 maddesini değiştirmiştiniz. AKP olarak hükümet ettiğiniz 22 yılda, cari anayasanın dörtte üçünü değiştirdiniz. AKP iktidara geldiğinden bu yana, anayasada 3'ü referandum yoluyla olmak üzere 12 kez değişiklik yapıldı.

AKP hükümeti, 12 kez, 3'ü referandum yoluyla olmak üzere değişikliğe gitti 1982 Anayasası'nda. Yani böylece, toplamda 177 maddelik anayasanın 134 maddesinde, yani dörtte üçünde değişikliğe gidildi. Buna imza attı AKP hükümeti. Bugün içine yuvarlandığımız durumda, bebek katili Abdullah Öcalan'ın kurduğu örgüt, 1984 Eruh-Şemdinli baskınından başlayarak AKP işbaşına gelene kadar 19 yıllık bir narko-terör örgütüydü.

1984 Eruh-Şemdinli baskınından başlatarak AKP'nin işbaşına geldiği tarihe kadar, 2002 yılının sonuna kadar aldığımızda, 19 yıllık bir narko-terör örgütüydü. Ve bu örgüt, bu terör örgütü, AKP ile birlikte daha uzun bir ömür, 23 yıl yaşadı. Üstelik bu 23 yıl boyunca, AKP kesintisiz olarak tek başına hükümette kaldı. Garip olan şu ki, AKP'nin iş başına geldiği 2002 yılının sonundaki Türkiye’de, terör örgütünün başı Bebek Katili Öcalan yakalanmış, yargılanmış ve hapse atılmıştı. Cezasını çekiyordu. PKK içerisindeki teröristler de örgütü terk etmeye başlamış, örgüt dağılma sürecine girmiş ve cinayetler işleyemez hâle gelmişti.

Fakat AKP'nin Türk kimliğine karşı yürüttüğü yanlış politikalar nedeniyle, etnik şovenizm ve Kürtçü etnik şovenizm şımartılıp moral bulmaya başlamış, PKK terörü yeniden kendini toparlamış ve cinayetlerine tekrar başlamıştır. İş başında bulunduğunuz 23 yıl boyunca bir terör örgütünün üstesinden gelemediyseniz, tabela indirmesi karşılığında onun siyasal taleplerini karşılama pazarlığına girişemezsiniz, girişmemelisiniz. Terörle ve terörizmle mücadelede başarısız olduysanız, ülkenin sırtından inin. Türk siyasal hayatı, Türk siyaset kültürü çaresiz ve çözümsüz değildir.

Siyaset kurumunun içinde yükselen bir yıldız olarak Zafer Partisi, AKP'nin 23 yılda yapamadığını çok kısa sürede yapabilecek, etnikçi şovenist ihaneti bitirecek fikir, yöntem ve siyasal kararlılığa sahiptir. Bunun için Türk seçmeninden izin, icazet alabilmemiz hâlinde, AKP'nin tek başına 23 yılda yapamadığını Zafer Partisi olarak ne kadar kısa sürede yapabileceğimizi inşallah gösterme fırsatını yakalayabileceğiz.

PKK ile yürüttüğünüz pazarlık sürecine ilişkin, neler olup bittiğini ne yazık ki vatandaş ve hatta medya, akademi, aydınlar ve siyasi partiler sadece PKK'nın siyasi kaynaklarından öğrenebiliyor. PKK ile yürütmüş olduğunuz bu kirli pazarlığın içeriğini ne yazık ki PKK'nın kaynaklarından, ya kamuoyu oluşturucularından ya da medya kuruluşlarından öğrenebiliyoruz. Görünen o ki tanık olduğumuz PKK ve yan kuruluşları, başlatılan süreci sevinç ve coşku ile karşılıyor ve PKK sürekli olarak seçmen kitlesini, seçmenleştirdiği kitleyi bilgilendiriyor, enforme ediyor, endoktrine ediyor ve moral depoluyor. Ancak pazarlık masasının diğer tarafındaki Cumhur İttifakı'nın partileri ne Türk toplumunun ne de kendi seçmeninin bilgilenmesini umursuyor.

Bilgilendirmiyor. Cumhur İttifakı, olan bitene ilişkin, bu kirli pazarlığın içeriğine ilişkin ne Türk toplumunu ne de kendi seçmenini bilgilendiriyor. Dolayısıyla toplumun bu kesiminde kederli, tereddütlü, endişeli bir bekleyiş, sessizlik ve suskunluk hâkim. Son 7 aydır ülkemizi içine sürüklediğiniz PKK siyasetinin bu legalize edilmesi uygulamaları, Türk vatandaşlarında bu hisleri, bu duyguları uyandırıyor. Bunları yaşatıyorsunuz Türk vatandaşlarına: elem, keder ve kaygı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nden ilham alıyoruz

Vatandaşlara işinyüzüne ilişkin gerçeği anlatan açıklamalar yapılmıyor. Eylül-Ekim’e bırakmış olduğunuz işin büyük bir kısmını geçireceğimiz üç aylık zaman dilimi içerisinde aynı tutumu sürdürmeniz yanlış olacaktır. Bunu yapmak için de halkı bilgilendirmek zorundasınız. Yanlış bile olsa bilgilendirmek zorundasınız. Yanıltmak için, aldatmak için bile olsa bilgilendirmek zorundasınız. Fakat argümanlardan öylesine yoksulsunuz ki yalan ve yanlış söyleyecek bilgileri bile paylaşamaz bir utancın içerisindesiniz.

PKK'nın tabela indirmesiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasa değiştirmeye gitmesi, yeni bir anayasa tartışmalarına başlaması aynı döneme denk geliyor. PKK'nın tabela indirmesiyle Türkiye'nin yeni bir millî kimlik oluşturmaya gitmesi… Bunlar hangi müstevlilerin, istilacıların dayatmasıdır? Hükümetimize hangi müstevliler bunu dayatıyor? Yaşananları anlamlandırmak için Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ne bakarak oradan bir şeyler bulmaya, ilham almaya çalışıyoruz ve tablonun orada anlatılan gibi olduğunu görüyoruz. Adeta iktidar sahipleri, müstevlilerin siyasal talepleriyle kendi kişisel menfaatlerini birleştirmiş gibiler. Hangi iktidar sahipleri kişisel menfaatlerini müstevlilerin, istilacıların siyasal emelleriyle tehdit etmiştir, birleştirmiştir? İçine düştüğünüz yeni bir siyasal rejimin hukuki ve ideolojik altyapısını kurmaya dönük yeni anayasa çalışmasını, Zafer Partisi olarak Türk seçmenine şikayet etmeye, anlatmaya ve vatandaşı bilgilendirmeye devam edeceğiz.

“CHP’li olmayan toplumsal kesimlerde değil, ne yazık ki CHP seçmeninde de tepkilere yol açmıştır”

Bizi hayal kırıklığına uğratan Cumhuriyet Halk Partisi’nin Sayın Genel Başkanı Özgür Özel’e ilişkin bir değerlendirme yapmadan da bitirmek istemiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in, Kürtçülük siyasetinin politik taleplerini karşılamaya hazır olduğunu söylediği son beyanatları, sadece CHP’li olmayan toplumsal kesimlerde değil, ne yazık ki CHP seçmeninde de tepkilere yol açmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı okunun tamamına birden sahip çıkan CHP seçmeni, hayal kırıklığına uğratılmıştır. Zafer Partisi, Mustafa Kemal Atatürk’ü önder bilip, onu kalbinde, zihninde ve düşüncesinde yaşatan her bir Türk vatandaşının umutlarını yeşertmeye ve yaşatmaya kararlıdır. Türk siyasetinde Zafer Partisi olarak tek başımıza kalsak da, başımızı zindanda tutsalar da, fikren tutsak olmayacağız. Atatürk çizgisinde Türk milliyetçiliğini işlemeye ve yaymaya devam edeceğiz. Aynı kararlılıkla, aynı duygu ve düşüncelerle hepinize saygılarımı sunuyorum.

“Ümit Özdağ’ın duruşma tarihi”

Bu arada tekrar hatırlatmak isterim ki, bu ayın on birinde, Haziran ayının on birinde, Silivri Mahpushanesi’ndeki tutukluluğunun 4. ayını doldurmuş, 5. ayına girmiş olan Sayın Genel Başkanımız Ümit Özdağ’ın duruşması var. 11 Haziran’da duruşması var. Silivri’deki yerleşkede, cezaevinin yerleşkesinde yapılacaktır bu duruşma. Özellikle İstanbul’daki vatandaşlarımızın ve civar illerdeki, çeperdeki illerde oturan duyarlı vatandaşların, ola ki mahkemeye ilişkin katılma arzuları olursa bu bilgiyi vermek istedim. Haziran 11’de saat 10’da Silivri’deki cezaevinin yerleşkesinde yapılacak olan duruşmada bir arada olacağız. İnşallah Genel Başkanımız özgürlüğüne kavuşacak ve Zafer Partisi, Ümit Özdağ’ın mahpus edildiği dört ay öncesindeki temposuna yeniden kavuşacaktır. Çünkü Zafer Partisi, Ümit Özdağ’ın genel başkanlığında, liderliğinde kurulmuş bir partidir ve onunla anlamlıdır. Nitekim, onun başımızda olmadığı bu dört ayı aşkın süre içerisindeki çalışma tempomuzla, onun başımızda olduğu zamanki çalışma tempomuzun mukayesesi de ortadadır.


Editor : Eshahaber
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Hava Durumu
Yol Durumu
Yol Durumu
ARŞİV ARAMA
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3695+60
2Fenerbahçe3684+51
3Samsunspor3664+14
4Beşiktaş3662+23
5Başakşehir FK3654+4
6Eyüpspor3653+5
7Trabzonspor3651+13
8Göztepe3650+9
9Çaykur Rizespor3649-6
10Kasımpaşa3647-1
11Konyaspor3646-5
12Alanyaspor3645-7
13Kayserispor3645-12
14Gaziantep FK3645-5
15Antalyaspor3644-25
16Bodrum FK3637-17
17Sivasspor3635-16
18Hatayspor3626-27
19Adana Demirspor362-58
Backlink Paketleri Dubai Vize