
Bahar geldi! Bu illerde yaşayanlar dikkat: Kene vakalarının en çok olduğu yerler...
GALERİNİN DEVAMI


">

Türkiye'de KKKA'nın ilk görüldüğü il olan Tokat, bu hastalığı taşıyan Hyalomma marginatum türü kenelerin yoğun olduğu bir bölgedir.
">
Son yıllarda vaka sayılarında artış gözlenen iller arasında yer almaktadır.
">
Bu illerde de kene vakaları artış göstermektedir.
">
Kelkit Vadisi'ne yakın olmaları nedeniyle kene popülasyonunun yoğun olduğu illerdir.
">
Bu illerde de kene vakaları artış göstermektedir.
">
">

Pantolon paçaları çorapların içine alınmalıdır.
">

Bu önlemler, kene ısırmalarından kaynaklanan hastalık riskini azaltmada etkili olacaktır.
">
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adem Keskin, kenelerin dünyada yaygın olarak görüldüğünü söyledi.
"BİNİN ÜZERİNDE KENE TÜRÜ TESPİT EDİLDİ"
Kenelerin her ortamda yaşadığına dikkati çeken Keskin, "Keneler parazit canlılardır ve hemen her ortamda yaşamlarını sürdürebilirler. Yapılan bilimsel çalışmalara göre, dünya genelinde binin üzerinde kene türü tespit edilmiştir. Sadece ülkemize özgü değiller, dünyanın her bölgesinde kene popülasyonu mevcut" diye konuştu.
Kene kabusu geri döndü! Uzmanlardan yaz ayları için kritik uyarı
"KIRSAL ALANLAR KENELERLE TEMASI ARTTIRIYOR"
Kene popülasyonundaki artışın iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi çevresel faktörlerle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayan Keskin, "İnsanların kenelerin bulunması muhtemel kırsal alanlara daha fazla girmesi, kenelerle temasını artırıyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'de 50'nin üzerinde kene türü tespit edildiğini belirten Keskin, şöyle devam etti:
"Yeni yapılan çalışmalar sayesinde geçmişte varlığı bilinmeyen türlerin de kayda geçtiğini görüyoruz. Türkiye'nin sahip olduğu çeşitli habitatlar, kenelerin yaşamını sürdürmesi için oldukça elverişli koşullar sunuyor. Tokat ve çevresi ile Sivas bölgesinde son dönemde vaka sayılarında (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı) artış gözlendi. İklim değişikliği, hayvan ve yaban hayatı varlığının artması bu durumu etkiledi. Mücadelede etkin olmak zorundayız çünkü keneler, kan emdikten sonra genellikle 2 bin ila 4 bin, bazı türler ise 10 binden fazla yumurta bırakabiliyor. Bu da popülasyonun hızla artmasına neden oluyor."
Kenelerin farklı boyutlarda olabildiğine işaret eden Prof. Dr. Keskin:
"Bazı keneler toplu iğnenin başı kadar küçük olabiliyor. Bu nedenle kesinlikle arazi dönüşü vücudumuzu kene açısından dikkatlice kontrol etmemiz gerekiyor. Bu canlının küçük olması onun hastalık bulaştırmayacağı anlamına gelmiyor. Bunlar da yoğun şekilde insanlara hastalık bulaştırabilirler."Kene ile mücadelenin aksatılmaması, özellikle çiftlik hayvanlarının düzenli olarak ilaçlanmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Keskin, şu bilgileri verdi:
Aksi halde vaka sayısında artış kaçınılmazdır. Kene kaynaklı hastalıklar, bölgelere göre farklılık gösteriyor. Ülkemizde kenelerden bulaşan en bilinen hastalık Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'dir (KKKA). Bu hastalık özellikle Hyalomma cinsi kenelerle ilişkilidir ancak ABD'de Ixodes cinsi keneler ile ilişkili Lyme hastalığı, Avrupa'da ise yine Lyme ve ensefalit gibi diğer kene kaynaklı hastalıklar sık görülmektedir. Son yıllarda İspanya ve Portekiz gibi ülkelerde de KKKA vakalarının bildirildiğini biliyoruz. Keneler sadece belli bölgelerde değil, küresel ölçekte tehdit oluşturmaktadır."
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : Eshahaber