
BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici, “Orman yangınlarında yapılan ilk tespitlere göre, haziran ve temmuz ayında, 8 ilimizde, 80 bin hektara yakın orman alanımızı kaybettik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bilecik, Manisa, İzmir, Aydın, Antalya, Hatay, Adana ve Isparta'da, yangınlardan etkilenen toplam bina sayısının bin 168'e ulaştığını açıkladı. Hava sıcaklıklarının önümüzdeki günlerde artacağı öngörülüyor. Maalesef, yangınların tamamına yakını, ihmal ve kasıt nedeniyle meydana geliyor. Vatandaşlarımızı, ormanlarımızı koruma konusunda azami derecede özen ve dikkat göstermeye, ormanlarımızı korumaya çağırıyorum. Devlet olarak da tedbirleri artırmak zorundayız. Yangınlara havadan müdahale edilmesi için gerekli uçak ve helikopter sayısını da artırmak, bu konuda yeniden bir planlama yapmak durumundayız. Ormanlarla birlikte, maddi kayıpların yanında, çevre, en önemlisi ekosistem büyük zararlar görüyor. Her orman yangınında, sayısız orman canlısı feci şekilde hayatlarını kaybediyor. Yangınlar nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımız var. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyorum. Yangından etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” diye konuştu.
Destici, sözlerine şöyle devam etti; “Irak’ın kuzeyi Pençe Kilit Harekâtı bölgesinde arama tarama faaliyetleri kapsamında girilen mağarada, maalesef 12 kahramanımız, Mehmetçiğimiz metan gazından etkilenerek şehit oldu. Öncelikle milletçe çok üzgünüz. Duyduğumuz acıyı ifade edecek söz bulamıyorum. Maalesef, 40 yıldır, varlığımızı, milletimizi, bütünlüğümüzü hedef alan bölücü terörün neden olduğu kayıpları vermeye devam ediyoruz. Askerlerimizin şehit olmasıyla ilgili bir hata ya da ihmal varsa, elbette Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve yargı gereğini yapacaktır. Bununla birlikte, yaşananlarla, terör örgütünün ve onların uzantılarının hiçbir ilgisi yokmuş algısının oluşturulmaya çalışılmasını ibretle izliyoruz. O askerlerimiz niye o bölgede, o mağaranın orada ne işi var? O mağaranın içi kim tarafından gazla dolduruldu? O mağara bugüne kadar kim tarafından kullanıldı? Elbette ki bunun sebebi ve o mağaranın sahibi kimdir; terör örgütü PKK’dır. Dolayısıyla da bu askerlerimizin katili geçmiş şehitlerimizin katili kimse odur yani PKK terör örgütüdür. Öncelikle herkes bunu bilsin. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, emniyet ve istihbarat kuruluşlarımız, daha net ve kısa bir ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti, sınırlarımız içinde PKK terör örgütünü yok etti. Askerlerimiz, şu anda da ülkemizi, terörün saldırılarından korumak için sınırlarımızın dışında, büyük fedakârlık ve kahramanlıklarla görev yapmaktadırlar. Terör örgütünün silah bırakma kararını açıklamasından sonra ellerinde binlerce evladımızın kanı olanlar, 40 yıl boyunca milletimizin yaşadığı acılara sebep olanlar terör örgütünün, dağdaki, şehirlerdeki, meclisteki mensupları, Türk Milleti’nin şerefli bir ferdi, Türkiye Cumhuriyeti’nin şerefli bir vatandaşı olmak yerine küresel emperyalizmin uşağı olmayı tercih etmişlerdir. Bu tercihi yapanlar bize, nasıl yaşayacağımızı, neye inanacağımızı öğretmeye çalışmaktadırlar. Barış ve demokratik toplum çağrısıymış. Hadi oradan siz ne bilirsiniz barışı, siz ne bilirsiniz demokrasiyi. Siz ancak terörü bilirsiniz, adam öldürmeyi bilirsiniz, emperyalistlere, Siyonistlere uşaklık etmeyi bilirsiniz.”
Destici, “12 askerimiz şehit olduktan sonra, her şehit haberinden sonra arkalarından teneke çalan şeref ve haysiyet yoksunlarından bizim öğrenecek hiçbir şeyimiz yoktur. Milletimiz, karşı karşıya olduğu bu görüntülerden mutlu değil. Tükenmiş bir terör örgütünün, zafer kazanmış edasıyla arzı endam etmesinden dolayı hepimiz rahatsızız. Neymiş silah bırakacaklarmış. Binlerce keleşi bıraksalar ne olur, bırakmasalar ne olur? Irak’ın başta Erbil, Süleymaniye olmak üzere pek çok pazarından bunlar satılıyor zaten. Önemli olan ABD tarafından PKK’ya, PYD’ye, YPG’ye verilen içlerinde ağır silahlarda olan Suriye’nin kuzeyinde kendilerine teslim edilen binlerce tır silahı teslim edecekler mi, etmeyecekler mi? Yoksa günlerdir televizyonlarda haberleştirilen silah bırakma süreci bize göre sembolik ve görüntüden başka bir şey değildir. Bunu yaptıkları açıklamalardan ve konuşmalardan öğreniyoruz. Önce demokratik dönüşüm diyorlar, önce bunu göreceğiz diyorlar. Önce meclis bir komisyon kursun diyorlar. Bu adımları atsın diyorlar. Hem de mecliste kurulacak komisyonun bir yasa ile kurulmasını istiyorlar. Bir yasayla mecliste komisyon kurmak asla kabul edilemez. Bunu buradan söylüyorum, büyük bir yanlış olur. Bir yasayla komisyon kurulmasını biz kabul etmiyoruz. İnanıyorum ki, mecliste bulunan ve önceliği devletin varlığı, milletin bağımsızlığı olan hiçbir siyasi partimizde yasayla kurulacak komisyona ‘evet’ demeyecektir ve bunun tarafında olmayacaktır. Yasayla komisyon kurulmasını terörist başı Öcalan ve PKK’nın terör örgütü uzantısı DEM Parti istemektedir. Bir de duyduğuma göre CHP istemektedir. CHP yöneticilerine de buradan sesleniyorum. Yasayla mecliste bir komisyon kurulmasını eğer istiyorsanız, bunu açıkça ifade edelim; biz de ak koyun, kara koyun kimmiş bunu görelim diyoruz” dedi.
BBP lideri Destici sözlerini şöyle tamamladı; “Açıkça, Türkiye’nin bölünmesi projesinin, artık dağdaki mücadeleyle değil, uluslararası bir proje kapsamında, uluslararası aktörlerin desteğiyle zahmet etmesinler ben Türkçesini söyleyeyim, bugüne dek uşaklık ettikleri küresel emperyalist güçler eliyle, sözde diplomasi ve siyaset yoluyla gerçekleşeceğini sağda solda anlatıp durmaktadırlar. Ey Hainler, ey Teröristler. Asla sizin hukukunuzu korumayacağız. Sizin böyle bir hukukunuz yok çünkü siz katiller sürüsüsünüz. Siz elinde binlerce şehidimizin askerin, polisin, güvenlik korucusunun binlerce masum öğretmenin, imanın, çalışan işçinin on binlerce masum insanın kanını elinde bulunduran katiller sürüsüsünüz. Onun için sizin hukukunuzu korumayacağız. Hainin hukukunu, hainin tasmasını tutanlar korusun. Biz ülkemizin, milletimizin, şehitlerimizin, şehit ailelerinin, şehit annelerimizin hukukunu koruyacağız ve onların yanında duracağız. Bunun için yola çıktık, bunun için varız, var olacağız, gerekirse bunun için öleceğiz. Tarihte söylenen bir sözü sizlere bir kez daha hatırlatıyorum; ‘Osmanlı affetmez’. Bu söz size çok şeyi hatırlatacaktır diye düşünüyorum. O gün Osmanlı’ydı, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. ‘Türk haini affetmez’ bunu söylüyorum. Sözün sonunu da milletimizin idrakine bırakıyorum.”
Kaynak: DHA
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : Eshahaber