
GENAR Araştırma Yönetim Kurulu Başkanı ve yazar İhsan Aktaş, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Dezenformasyonla Mücadele Topluluğu tarafından düzenlenen “Bir Darbenin Zemini: 27 Mayıs ve Sistematik Dezenformasyon” başlıklı konferansta konuştu.
KONFERANSIN TAMAMINA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Aktaş, 27 Mayıs darbesinin yıl dönümünde gerçekleşen konferansta “Darbeye Giden Yol” başlıklı kapsamlı sunumunda, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin Türkiye’de yalnızca siyasal rejimi değil, güvenlik ve yönetim paradigmasını da köklü biçimde değiştirdiğini belirtti. Aktaş, “Darbe sadece iktidarı değil, gelecekteki devlet-toplum ilişkilerinin temelini de etkiledi.” ifadesini kullandı.
GLADYO ELİYLE NATO’YA ENTEGRE BİR SİSTEM İNŞA EDİLDİ
1960 Anayasası’nın yüzeyde özgürlükçü bir görüntü sunduğunu ancak esas itibarıyla yenilmiş ülkelerin anayasalarına benzediğini dile getiren Aktaş, “Bu anayasa, bir yandan temel hak ve özgürlükleri genişletmiş gibi görünürken, diğer yandan sistemin derin yapısını Gladyo eliyle NATO’ya sıkı biçimde entegre etti.” dedi.
Darbe sonrası Türkiye’de Japonya, Almanya ve İtalya gibi NATO üyesi ülkelerdeki paralel yapılanmalardan esinlenen bir devlet organizasyonunun şekillendiğini kaydeden Aktaş, bu yapının “devletin görünmeyen eli”ni yeniden tanımladığını söyledi.
ÖĞRENCİ OLAYLARI DARBE SÜRECİNİ TETİKLEDİ
Aktaş, 28 Nisan 1960 tarihinde İstanbul Üniversitesi’nde hükümet karşıtı protestolara polis tarafından sert müdahale edildiğini hatırlatarak, olayda Turan Emeksiz’in hayatını kaybettiğini ve ertesi gün gazetelerin “Öğrenciler Doğrandı” manşetiyle çıktığını anlatarak, bu olayın kamuoyunu etkileyerek darbenin meşrulaştırılmasında önemli rol oynadığını vurguladı.
Öğrenci olaylarının ertesi günü, yani 29 Nisan’da yaşanan ikinci dalga protestolarda ise Emeksiz’in cenazesinin büyük gösterilere sahne olduğunu ifade eden Aktaş, öğrenciler için İstanbul Üniversitesi’nde anma ve gömme töreni yapılmasının gündeme geldiğini ancak bu fikrin hayata geçirilmediğini belirtti.
İNÖNÜ MİTİNGLERDE HEDEF ALINDI
Sunumda, 1959 ve 1960 yıllarında dönemin ana muhalefet lideri İsmet İnönü’nün katıldığı mitinglerde hedef alındığı olaylara da yer veren Aktaş, özellikle 1 Mayıs 1959 tarihinde Uşak’ta düzenlenen mitingde İnönü’nün taşlı saldırıya uğradığını, otobüs camlarının kırıldığını ve neredeyse linç edildiğini belirtti.
27 MAYIS SABAHI RADYODAN DUYURULDU
27 Mayıs 1960 sabahı saat 04.36’da radyodan Albay Alparslan Türkeş’in sesiyle duyurulan askeri müdahaleyle Demokrat Parti iktidarına son verildiğini hatırlatan Aktaş, ordunun yönetime el koymasının ardından başlayan sürecin sadece siyasi bir değişim olmadığını, aynı zamanda bir sistem mühendisliğini de beraberinde getirdiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Devlet Bakanı Medeni Berk’in 28 Mayıs’ta Yassıada’ya sevk edilirken uçaktan iner inmez dövüldüğünü kaydeden Aktaş, “Yorgun ve perişan halleri, askeri gözetimde gerçekleşecek bir yargı sürecinin nasıl başlayacağının göstergesiydi.” değerlendirmesinde bulundu.
14 Ekim 1960’ta Yassıada’da başlayan davalarda Demokrat Parti mensupları tutuklanarak yargı önüne çıkarıldı. Süreç basında geniş şekilde yer buldu. 16 Eylül 1961 gecesi Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam edildiğini belirten Aktaş, Adnan Menderes’in ise sağlık durumundan dolayı infazının 24 saat ertelendiğini, 17 Eylül 1961’de İmralı Adası’nda idam edildiğini söyledi. Aktaş, bu idamların Türkiye’nin demokrasi tarihinde derin etkiler bıraktığını ve yıllar boyu hem iç hem de dış kamuoyunda tartışıldığını kaydetti.
Darbe sonrası basına yansıyan haberlerin iki farklı bakışı temsil ettiğini ifade eden Aktaş, “Bir yanda ‘dönemin sona erdiği’, diğer yanda ise ‘toplu cinayet işlendiği’ ifadeleriyle 27 Mayıs’ın hâlâ tartışmalı bir tarihsel olay olduğu görülmektedir.” dedi. Aktaş, “Beyaz İhtilal” gibi ifadelerin ise askeri müdahalenin normalleştirilme çabasına işaret ettiğini belirtti.
SİVİL-ASKER DENGESİZLİĞİ SİSTEMLEŞTİRİLDİ
Sunumun sonuç bölümünde darbenin yol açtığı başlıca kırılmaları sıralayan Aktaş, şu ifadeleri kullandı:
• Demokrasi askıya alındı
• Hukuk devleti kırılganlaştı
• Medya susturuldu, üniversite bastırıldı
• Sivil-asker dengesizliği sistemleştirildi
TÜRKİYE BU MÜDAHALE GELENEĞİNİ KIRAMADI?
Aktaş, değerlendirme bölümünde darbenin ardından şu soruların bugüne kadar yanıtlanamadığını ifade etti: “Demokrasi kültürü neden işlemedi? Sivil-asker ilişkileri neden bozuldu? Basın neden susturuldu ve yandaşlaştırıldı? Bugün bu süreçlerden hangi dersler çıkarılabilir?”
Aktaş, 27 Mayıs darbesinin sadece bir tarihsel olay değil, Türkiye’nin demokrasiyle ilişkisini ve devlet yapısının dönüşümünü belirleyen temel bir eşik olduğunu vurguladı.
Kaynak: HABER7.COM
#ESHAHABER.COM.TR #haber #gündem #sondakika #news #press #worldnewsEditor : Eshahaber