Gündem

Türk demokrasi tarihinin kara lekesi '27 Nisan'ın üzerinden 18 yıl geçti

Cumhurbaşkanı seçimi bahane edilerek, 27 Nisan 2007'de Genelkurmay Başkanlığının internet sitesine konulan 'e-muhtıra' kara bir leke olarak tarihteki yerini aldı.

Türk demokrasi tarihinin kara lekesi '27 Nisan'ın üzerinden 18 yıl geçti
27-04-2025 13:52
Google News
Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıyan "e-muhtıra"ya karşı hükümetin bir gün sonra yaptığı açıklama, Türk demokrasisi açısından bir kırılma noktası oldu, muhtıra, 29 Ağustos 2011'de Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinden kaldırıldı.Muhtıraya ilişkin 2012'de başlatılan soruşturma, dosyanın tek şüphelisi dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 21 Kasım 2019'da hayatını kaybetmesinin ardından kapandı.

Cumhurbaşkanı seçimi bahane edilerek, 27 Nisan 2007'de Genelkurmay Başkanlığının internet sitesine konulan ve Türk demokrasisinin "kara lekesi" olarak anılan "e-muhtıra"nın üzerinden 18 yıl geçti.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, daha önce birçok kez askeri müdahale yaşayan Türk demokrasisi, 27 Nisan 2007'de bu kez "e-muhtıra" ile karşılaştı.

2007'deki cumhurbaşkanı seçimleri bahane edilerek Genelkurmay Başkanlığının sitesinde yayımlanan bildiri, Türk demokrasisinin "kara lekesi" olarak anıldı.

Abdullah Gül

- GÜL'ÜN ADAYLIĞINA TEPKİ

2007'de 11. Cumhurbaşkanı için AK Parti'nin Abdullah Gül'ü aday göstereceği bilgisinin kulislere yansıması, bazı çevrelerce tepkiyle karşılandı.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt

Bu süreçte, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, cumhurbaşkanı seçimi öncesi 12 Nisan'da beraberindeki kuvvet komutanlarıyla düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında sarf ettiği "Cumhurbaşkanı Cumhuriyet'e sözde değil, özde bağlı olmalıdır" sözleri tartışmaların odağına oturdu.

Büyükşehirlerde, cumhurbaşkanı seçimi bahane edilerek düzenlenen "Cumhuriyet mitingleri"nde, Gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı çıkıldı.

Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu

- 367 KRİZİ

Seçimler öncesinde yaşanan bir başka polemik konusu ise "367 tartışması" oldu.

Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, cumhurbaşkanı seçimi için Anayasa'da belirtilen 367 oyun, sadece karar yeter sayısı için değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı için de gerekli olduğu tezini ortaya attı.

Bu görüşe göre, oylamalara en az 367 kişinin katılması gerektiği, aksi halde sonucun geçersiz olacağı iddia edildi. Böylece Meclis'teki sandalye sayısı 354 olan iktidar partisi, tek başına kendi oylarıyla cumhurbaşkanını seçemeyecekti.

- GÜL, İLK TUR OYLAMASINDA 357 OY ALDI

Yaşanan bu tartışmalar ışığında 27 Nisan 2007'de cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu yapıldı.

Siyasi çevrelerde, AK Parti'nin farklı bir isim çıkaracağı beklentisi yükselirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beklenenin aksine Gül'ün adaylığından geri adım atmadı.

Abdullah Gül, 361 milletvekilinin oy kullandığı ilk tur oylamasında 357 oy aldı.

Oylamanın hemen sonrasında CHP, seçimi Anayasa Mahkemesine taşıdı.

Aynı gün, gece saat 23.30'da Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine, Türk demokrasi tarihine "e-muhtıra" olarak geçecek bir basın açıklaması konuldu.

"Türkiye Cumhuriyeti devletinin, başta laiklik olmak üzere, temel değerlerinin aşındırılması için bitmez tükenmez gayret gösterildiği, hatta milli bayramlara alternatif kutlamalar yapıldığı" ifade edilen bildiride, şunlar kaydedildi:

"Özetle, Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önder Atatürk'ün, 'Ne mutlu Türküm diyene' anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunması için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getirme konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa olan bağlılığı ile inancı kesindir."